| Tv dizisinde jenerikten sonra bir lale tarlasında bana çakıyorsun. | Open Subtitles | في المسلسل, تقوم بضربي في حقل تيوليب لتزيد تشويق المسلسل. |
| Masamıza yemek getirebilmek için mısır tarlasında öküz gibi terlediğini gördüm onun. | Open Subtitles | رأيته يتعرق مثل ثور في حقل الذرة ليتمكن من إيجاد.. بعض الطعام ليضعه لنا على المنضدة |
| Metalurji alanında uzman. Bir yonca tarlasında bulundu. | Open Subtitles | الخبير في حقل علم المعادن إكتشف في حقل البرسيم |
| Bir tarlada 6 metrelik çukura gömülmüş isimsiz siyah çocuklardan biri olabilirsin. | Open Subtitles | لكنتِ طفل أسود مجهول آخر مدفونه تحت ستة أقدام في حقل زراعة |
| Bugün Buffalo'da bir köpek eğitim merkezinin yakınındaki sahada Jimmy Hoffa'nın cesedi bulundu. | Open Subtitles | جسم جيمي كُشِفَ في حقل اليوم خارج مركز تدريب كلاب في بافالو، نيويورك |
| Ve bu senenin 209 yarışmasında robot alanında başarılı olan takım.. | Open Subtitles | الفائز بجائزة منافسة 2.09 لهذه السنة. للبراعة في حقل الآليات ..تذهب |
| Geceyarısı bir mısır tarlasında çırılçıplak koşmaktır. | Open Subtitles | إنه كالجري عارياً إلى الوراء في حقل للذرة بمنتصف الليل |
| Ama bir mısır tarlasında terkedilmiş helikopteri gizleyemediler. | Open Subtitles | لكنهم لم يتمكنوا من تغطيه هجوم مروحية خالية في حقل من الذرة |
| Kıyafet tüccarlığı yapmadığı zamanlarda 1. karayolunun kenarındaki bir mısır tarlasında çalışıyor. | Open Subtitles | عندما لا يكون مشغولاً كبائع ملابس متجول كان يعمل أجيراً في حقل الذرة على الطريق رقم 1 |
| En son bu kadar şiddetlisini gördüğümde iki genç sevgili, zehirli sarmaşık tarlasında çırılçıplak uyuyakalmıştı. | Open Subtitles | أخر مرة قابلت حاله بتلك الأهمية إثنين عاشقين ناما عرايا في حقل منها |
| Baba, mısır tarlasında süper güçlü bir çocuk bulduğunuzda tehlikeli olabilirim diye benden vazgeçmediniz. | Open Subtitles | أبي عندما وجدت وأمي فتى خارقاً في حقل ذرة لم تيأسا من وضعي لمجرد أنه أمكن أن أكون خطيراً |
| Köyümüzde tekneyle buzdağları tarlasında zikzaklar çizerek yapıldı. | Open Subtitles | في قريتنا كنا ننفذها بتوجيه القارب في حقل من الجليد |
| Okulun arkasındaki buğday tarlasında bir kanıt bulduk. Toprakta da bir oyuk vardı. | Open Subtitles | لقد وجدنا بعض الأدلة في حقل الذرة قرب المدرسة. |
| Tepenin dibindeki tütün tarlasında bulunan bir hayvan ininde bir kitap kutlamasını haber yapmam gerekiyor. | Open Subtitles | يفترض أن أغطي حفل الكتاب بعشش بعض الحيوانات في حقل بأسفل التل. |
| Meredith Joy, son haftalarda mısır tarlasında ölü bulunan üçüncü kadın. | Open Subtitles | مما يجعلها الضحية الثالثة خلال الأسابيع الفارطة التي وجدت في حقل ذرة |
| Dostum, karısını aldatmak, mayın tarlasında olmaya benzer. | Open Subtitles | صديقي, أن تخون زوجتك وكأنك في حقل الألغام |
| tarlada kurbanları döven, tecavüz eden, sonra da öldüren bir ekip. | Open Subtitles | فريق يغتصب , يضرب و يخنق ضحاياه في حقل الذرة |
| Hayır, kır çiçeklerinin olduğu sevdiği bir tarlada gömüldü. | Open Subtitles | لا، لقد دُفنت في حقل زهور برية كانت تحبه |
| Hayır, kır çiçeklerinin olduğu sevdiği bir tarlada gömüldü. | Open Subtitles | لا، لقد دُفنت في حقل زهور برية كانت تحبه |
| Bugün Buffalo'da bir köpek eğitim merkezinin yakınındaki sahada Jimmy Hoffa'nın cesedi bulundu. | Open Subtitles | جسم جيمي كُشِفَ في حقل اليوم خارج مركز تدريب كلاب في بافالو، نيويورك |
| Genetik, yenileyici tıp ve sentetik biyoloji alanında tasarımcılar doğanın öngöremediği veya ummadığı ilginç teknolojiler geliştiriyorlar. | TED | في حقل المورثات، الطب التجديدي والبيولوجيا التركيبية يطور المصممون تقنيات جديدة غير متنبأ بها أو متوقعة من الطبيعة |
| Balonla birlikte beş mil ötede bir tarlaya düştü. | Open Subtitles | أستجمعنفسه وأنزل المنطاد في حقل على بعد خمسة أميال |