| Son mektubunda, dışarı çıktığın zaman büyük bir şey planladığını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت في خطابك الأخير انك تخطط لعمل شيء كبير عندما تخرج |
| Son mektubunda, sevgilisi var diye yazmışsın; bir gazeteci. | Open Subtitles | ذكرت في خطابك الأخير أن لديها خليل، رجل صحفي. |
| Son mektubunda, dışarı çıktığın zaman büyük bir şey planladığını söylemiştin. | Open Subtitles | في خطابك الأخير، ذكرت بأن لديك شيء كبير تخطط له لحين خروجك. |
| Konuşmanda kullanabilesin diye ödünç aldım. | Open Subtitles | نعم. طلبت اقتراضه لكي تستخدميه في خطابك. |
| Konuşmanda söylediğin şeyi duydum ve eğer annem için savaşmak istiyorsan savaşmalısın. | Open Subtitles | سمعت ماقلته في خطابك اذا أردت المحاربة للفوز بوالدتي , إذا يجب أن تفعل |
| - Siz söylediniz, mektubunuzda. | Open Subtitles | - انت , في خطابك - |
| Son mektubunda bu savaşa katılmamın benim sorumluluğum olup olmadığını sordun. | Open Subtitles | في خطابك الأخير، تسائلتَ ما إذا كانت مسئوليتي أن أنضم لهذه الحرب أم لا |
| "...bana son mektubunda önerdiğin şartlarda düşmanlığı sona erdirme yetkisi verdi. | Open Subtitles | ...سمحوا لي بقبول" وقف العنف طبقاً للشروط المعروضة في خطابك الأخير |
| Üçüncü mektubunda bana beni sevdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | اخبرتيني بأنك تحبيني في خطابك الثالث |
| Seni görmeme izin verir miydi emin değildim. Son mektubunda iyi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | {\pos(190,240)}،لم أكُن موقنًا من سماحها لي برؤيتك ذكرتِ في خطابك الأخير حُسن حالك. |
| Cenaze Konuşmanda dediğin gibi, yerini doldurmaya söz vermiştin. | Open Subtitles | كما قلت في خطابك انت وعدت بان تحل محله |
| Bekarlığa veda partisindeki Konuşmanda ne demiştin? | Open Subtitles | -ماذا قلتَ في خطابك بحفلة توديع العزوبة؟ |
| Pekâlâ, Konuşmanda; | Open Subtitles | حسنا , في خطابك يجب أن تقول .. |