| Dışarı çıktık, aah... geçen gece çamur vardı, ve biz de bir çukurda sıkıştık. | Open Subtitles | لقد خرجنا يف منتصف ليلة أمس و حصرنا في خندق |
| İki gün sonra, kanlı giysilerini bir çukurda bulduklarında anladım ki... | Open Subtitles | عندما وَجدوا ملابسَها الداميةَ .... في خندق بعد يومين، عَرفتُ أن |
| Adamın biri kızın cesedini bir çukura atar. | Open Subtitles | يهجر رجلٌ جثمان فتاةٍ في خندق. |
| Montauk'taki Ditch Plains Sahili'nde bir ev kiralamıştık. | Open Subtitles | كنت قد استأجرت منزلا في خندق السهول بيتش فى مونتوك، |
| Kış seferi sırasında, müfrezemiz New Kashmir'in dışında bir siperde sıkışıp kalmıştı. | Open Subtitles | فصيلنا علق في خندق خارج كشمير الجديدة أثناء الحملة الشتائية |
| Yani Bir hendekte hazır öğününüzü yemek veya havan ateşinden kaçmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | وهذا يعني أنك لا تحتاج إلى الجلوس في خندق والتهرب من قذائف الهاون. |
| Tanrı bir siper içinde ölmeni istemiyor. | Open Subtitles | لم يرد لك الرب أن تموت في خندق ما |
| Kızı bir çukurda bulmuştuk. Tecavüz uğramıştı ve dövülmüştü... | Open Subtitles | عثرت عليها في خندق ...تم إغتصابها و ضربها و |
| # O yüzden kapa çeneni Yoksa bir çukurda amına koyarım | Open Subtitles | # حتى اغلاق اللعنة حتى أو أنني سوف يضع لكم في خندق |
| Ama bir gün kavga ederken Brianna'nın bana benzeyeceğine bir çukurda ölü yatmasını tercih ettiğini söylemişti. | Open Subtitles | لكن مرة عندما كنا نتشاجر ( قال أنه يفضل أن يرى ( بريان مرمية في خندق ما على أن يراها تصبح مثلي |
| Arabam bir çukura girdi. | Open Subtitles | لقد سقطت سيارتي في خندق |
| - Ben bir çukura sıçmam! | Open Subtitles | - ! لن أتغوط في خندق |
| - Belki de bir çukura düşmüştür? | Open Subtitles | - وماذا إذا سقط في خندق ؟ - |
| Montauk'taki Ditch Plains Sahili'nde bir ev kiralamıştık. | Open Subtitles | كنت قد استأجرت منزلا في خندق السهول بيتش فى مونتوك، |
| O kimsenin bir siperde ölmesini istemiyor, baba. | Open Subtitles | لم يرد أحد أن يموت في خندق |
| Bir hendekte yatıyor, deli gibi ağlıyordum. | Open Subtitles | كنتُ مستلقيا في خندق عيناي مغرورقة بالدموع |
| Kardeşinin cesedini evin yakınındaki Bir hendekte buldular. | Open Subtitles | وعثرت على جثمان أخيك في خندق ليس بعيداً عن المنزل. |
| Manastır yolundaki Bir hendekte bulundu. | Open Subtitles | وُجـد في خندق على طريق الدير صباح أمس. |
| Tanrı bir siper içinde ölmeni istemiyor. | Open Subtitles | لم يرد لك الرب أن تموت في خندق ما |