"في خوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • korku içinde
        
    • korkusuyla
        
    • Korkarım ki
        
    • bir korkuyla
        
    • korkusu
        
    Ama baban yüzünden bir insan tüm hayatını korku içinde geçirdi. Open Subtitles لكن احدهم كان عليه أن يعيش حياته في خوف بسبب والدك
    hayatlarının son anlarında dehşet ve korku içinde, yaşama veda edeceklerdi. TED كنت خائفا لو اخبرتهم الحقيقة انهم سيموتون في رهبة في خوف متمسكين باخر لحظات في الحياة
    korku içinde yaşadım ve açıkça söylemek gerekirse bir bakım evinde yapayalnız bir şekilde ölümün sonunda gelip beni serbest bırakmasını bekliyordum. TED عشت في خوف ، سأقولها بصراحة كنت بأنتظار الموت أخيراً ليحررني، متوقعاً أن أموت وحيداً في أحدى دور الرعاية.
    Az sayıda ilk köpekbalıkları açık denizde korku içinde yaşıyorlardı. TED عاشت أسماك القرش الأولى بعيداً من الشاطئ في خوف.
    Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    150)}Korkarım ki 150)}Öteki benin firar ettiği gerçeği yansıtmamaktadır Open Subtitles {\pos(200,30)} ♪وقلبي♪ {\pos(200,30)} ♪يرتعد في خوف♪ {\pos(200,30)} ♪أرى اليوم يتجسد في كل دمعة أنزلتها♪
    Yeteneklerin senin parçan. korku içinde yaşayamazsın. Open Subtitles قدراتك هي شخصيتك، لا يمكنك أن تعيش في خوف
    korku içinde yaşamak, yaşamak değildir. Open Subtitles كما ترون، العيش في خوف لا يعني عيشاً على الإطلاق
    Oh ne güzel. Yani diğer 449 aile korku içinde yaşasın öyle mi? Open Subtitles هذا رائع, الـ 449 عائلة الأخريين يعيشون في خوف إذن؟
    Yıllardır korku içinde yaşadım çünkü hapisteki bir adam kadar yalnızdım. Open Subtitles في السنوات الماضية، عشت في خوف لأني كنت لوحدي، مثل رجل في السجن.
    Tüm hayatımı korku içinde geçirebilirdim ama her nasılsa kendimi daima güvende hissettim. Open Subtitles كنت لأعيش حياتي في خوف لكن بطريقة ما دائماً ما شعرت بأمان
    Asıl korku içinde yaşayan benim. Open Subtitles وحدي من يعيش في خوف لا أستطيع الخروج من منزلي في المساء
    Düşman bizden korku içinde yaşamamızı istiyor ama asıl korkması gereken onlar. Open Subtitles العدو يريدنا أن نعيش في خوف لكنّهم هم الذين يجب أن يكونوا خائفين
    Baba, hayatımı korku içinde yaşayamam. Lütfen beni anla. Open Subtitles ابي,لا استطيع ان اعيش حياتي في خوف ارجوك اعفني
    Kendilerine güveniyor gibi görünebilirler ama Churchill sakinleri korku içinde yaşamayı reddediyor ve kutup ayılarından koruma devriyesi onları güvende hissettiriyor. Open Subtitles يبدو هذا رُبَّما شيئا ً مُختلا ً ولكنَّ المُقيمين في تشيرشل يرفضون العيش في خوف. ودورية الحِماية من الدب القطبي تجعلهميشعرونبسلام.
    Sessiz bir protesto ve korku içinde yaşarız, ...haddinden fazla zalimliğe maruz kalırız. Open Subtitles نحن نعيش في خوف وأحتجاج صامت العقوبة التي سنتحملها لا تقاس
    Artık korku içinde yaşamayacağıma söz vermiştin. Henüz babamı iyileştirmediğini unutuyorsun. Open Subtitles لقد وعدتني إنّني لن أعيش في خوف بعد الآن
    Em, telefonumuz her çaldığında kusmak istiyoruz diye bu, herkes korku içinde yaşıyor demek olmuyor. Open Subtitles لمجرد أننا نريد التقيؤ كلما رنت هواتفنا فلا يعني هذا أن كل الآخرين يعيشون في خوف
    Senin yönetimini seyrettim, ve şunu öğrendim ki kimseye güvenmezsen, hep korku içinde yaşarsın. Open Subtitles لقد شاهدتُك تحكُم، ولقد تعلّمتُ أنّك إن لم تثِق بأحد، فستعيش دومًا في خوف.
    Kendini ele vermesini beklerken bir denizci ailesi, öldürülme korkusuyla yaşamak zorunda. Open Subtitles بينما تأملين لدي عائلة تعيش في خوف أن يتم قتلهم في طريقهم إلى السوق التجاري
    150)}Ürkek geçmişimi anlayamıyorum bir türlü 150)}Korkarım ki Open Subtitles {\pos(190,30)} ♪وقلبي♪ {\pos(190,30)} ♪يرتعد في خوف♪
    Daimi bir korkuyla yaşıyoruz. Ve böyle yaşanmaz. Open Subtitles نحن نعيش في خوف مستمر وهذه ليست طريقة للعيش
    Tahtı benden almanın korkusu içinde yaşadım an be an. Open Subtitles لحظة بلحظة عشت في خوف من أن تأخذ العرش مني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more