| Ya sürekli daireler çizerek yaşıyorum ya da bir anda yere çakılıyorum. | Open Subtitles | إنه و كأنني أدور في دوائر أو أنني في حالة سقوط مستمرة |
| daireler çizerek yürüdüğünüzü; kar yığınları arasındaki bacaklarınızın ağırlığını; rüzgarda kaybolan yakarışlarınızı bile bilmezsiniz. | Open Subtitles | ولا تعرف أنك تمشي في دوائر وثقل سيقانك في أكوام الثلج إختفاء صيحاتك في الريح |
| O yüzden aynı yerde dönüp duruyoruz maksimum çaba gösterip, minimum ilerleme kaydediyoruz. | Open Subtitles | لذا ندخل في دوائر إحداث تقدم أقل بجهد أعلي |
| Dempsey daire çiziyor Carpentier'i takip ediyor. | Open Subtitles | "ديمبسي" يتحرك في دوائر يراقب "كاربينتييه". |
| Bu çocuk bana yine daireler çizdiriyor. | Open Subtitles | هذه الطفلة تجعلني ألفُّ في دوائر.. مرة ثانية |
| Tamam. 2 kişi, kalabalığın içine girip çıkarak avlu etrafında dönüp duruyorlar. | Open Subtitles | حسنا.. هناك شخصان يسيران في دوائر خلال الزحام |
| - Daire çizip duruyorsun! - Elimden ne geliyorsa yapıyorum. | Open Subtitles | انت تقودين في دوائر انا افعل افضل شي اقدر عليه |
| Hayır. Acayip davranıyordu, daireler çizerek yürüyordu. | Open Subtitles | لا ، لقد بدأ يتصرف بعصبيّة ، ماشياً في دوائر |
| Görünüşe göre, daireler çizerek hareket ediyor, doğru mu? | Open Subtitles | بالنسبة لي , يبدو كما لو كان تتحرك في دوائر , أليس كذلك؟ |
| Sorun değil ki. daireler çizerek dans ederim ben de, büyük ihtimalle de senin çevrende. | Open Subtitles | هذا صحيح, أنا سأرقص في دوائر من المحتمل حولك أنت |
| Sadece 20 dakika sonra güvercin daireler çizerek dans ediyordu. | Open Subtitles | بعد 20 دقيقة فقط أصبح العلكي يدور في دوائر |
| Dağın eteğindeki ufak gölette yaşarmış ve daireler çizerek yüzermiş ve kurbağalar ile oynarmış. | Open Subtitles | لقد كان يعيش في بركة صغيرة عند سفح الجبل كان يسبح في دوائر ويلعب مع الضفادع |
| Ben ise aynı yerde saydığımızı hissediyorum. | Open Subtitles | لا أستطيعُ الشَعورَ بهذا وَ نحنُ نَدُورُ في دوائر |
| Hala hayatındaki kadınlar konusunda aynı yerde dönüp durduğunu ama dört kız kardeş ve ölmüş bir baba ile bunun normal olduğunu. | Open Subtitles | مازلت تركض في دوائر حول النساء , اللاتي في حياتك لكن هذا هو المتوقع من أربعة شقيقات و أب ميت |
| Nasılsa çözümlenmeyecek o halde aynı yerde dönüp durmanın anlamı yok, değil mi? | Open Subtitles | انما لانه لم يتم حل هذه القضية ولهذا نحن نلف وندور في دوائر مفرغة |
| Taksi şöförü daire çiziyor. | Open Subtitles | سائق التاكسي يسير في دوائر |
| Senin bu tuzağa düşmeni istedim ve Booth hâlâ binaya girmek için daire çiziyor. | Open Subtitles | انت تركتيني اوقعك في هذا الفخ (و لايزال (بووث تائه في دوائر داخل المبنى وهو يبحث عنك |
| Onlara daireler çizdiriyor. | Open Subtitles | جعلتهم يتحركون في دوائر. جيّد. |
| - Daireler çizip duruyorsun! | Open Subtitles | انت تقودين في دوائر |