"في ذلك العمر" - Translation from Arabic to Turkish

    • O yaşlarda
        
    • o yaşta
        
    • O yaştayken
        
    • O yaşlardayken
        
    • onun yaşındaki
        
    O yaşlarda Freud'un fallik evre diye adlandırdığı cinsel isteklerinin tuzağına düşmüştü. Open Subtitles اوه ، حسناً , في ذلك العمر هو وقع في مشكلة فيما أراد فرويد الاتصال بمرحلة القضيب لتطوير النفسيه الجنسيه
    O yaşlarda birkaç gün bile uzaklaşsan çok özlüyorsun. Open Subtitles في ذلك العمر ترحل لعدة أيام, يفتقدونك كثيراً
    Sizin de O yaşlarda bir oğlunuz var değil mi? Open Subtitles لديك ابن في ذلك العمر تقريبا اليس كذلك؟
    Bildiğim bir şey de yoktu. o yaşta ne bilinir ki zaten? Open Subtitles أنا لم أعرف أيّ شيء أفضل أو ماذا أفعل في ذلك العمر
    Böyle bir şey olduğunda o yaşta aileni kaybedince insanlar ne kadar yakın olduğunuzu anlamıyor. Open Subtitles عندما يحدث أمر كهذا عندما تفقد والديك في ذلك العمر الناس لا تتفهم الأمر
    O yaştayken bile, kardeş olabilme ihtimalleri vardı. Open Subtitles حتى في ذلك العمر, يمكنهما أن تكونا أختين
    - Gerçekten mi? - O yaşlardayken, öyle işte. Open Subtitles -عندما كنت في ذلك العمر
    Aslında bana onun yaşındaki seni hatırlattı. Open Subtitles في الواقع إنها تذكرني بك في ذلك العمر
    O yaşlarda kim cinsel karışıklık yaşamıyordu ki? Open Subtitles في ذلك العمر من الذي ليس مرتبك جنسيا؟
    Ben de O yaşlarda bir şey seçmiştim. Open Subtitles والداي سمحا لي في ذلك العمر أن أختار اسم (سيارة اطفاء
    O yaşlarda çok becerikli oluyorlar. Open Subtitles ماهرون جدا في ذلك العمر
    O yaşlarda. Open Subtitles في ذلك العمر تقريبًا.
    Emin misiniz? o yaşta elektroşok kalıcı etkiler bırakır. Open Subtitles إن آثار الصدمات الكهربائية لا سيما في ذلك العمر دائمة
    Bilişsel gelişimimiz o yaşta ilerler ve kendi kültürel kimliğimizi oluştururuz. Open Subtitles تطورنا المعرفي يبدأ بالتطور في ذلك العمر و نبدأ بتكوين هويتنا الثقافية
    İçine kapanık, duvar çekmiş, güvensiz. 3 tane arkadaşım o yaşta öyleydi. Open Subtitles إنّه منعزل، حذر ومرتاب، ثلاثة من أعز أصدقائي في ذلك العمر.
    Bir şey olmayacaktır. o yaşta her şeyi biliyordur. Open Subtitles سيكون بخير فإنهم يصبحون مدركين لكل الأمور في ذلك العمر
    Demek istediğim, O yaştayken senin gizli bir hayatın yok muydu? Open Subtitles ... أقصد , هل كان لديكِ سر عندما كنتِ في ذلك العمر ؟
    Bana onun yaşındaki seni hatırlatıyor. Open Subtitles إنها تذكرني بك في ذلك العمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more