| Geceyi şu kulübede geçirmek kadar kötü olmayacağı açık. | Open Subtitles | بالتأكيد،أنه لا يمكن أن يكون سيء كما قضاء ليلة في ذلك الكوخ |
| O kulübede uzun süre kalabilirdin. | Open Subtitles | كان يمكنك البقاء في ذلك الكوخ فترة طويلة |
| Sadece biraz farklı. kulübede ne olduğunu bize söylemen lazım. | Open Subtitles | ولكنه مختلف قليلا نريدك ان تخبرنا ماذا يوجد في ذلك الكوخ |
| Beni kulübede bulduğunda yüzündeki ifadeyi görmeliydin. | Open Subtitles | كان يجب أن ترى النظرة على وجهك عندما وجدتني في ذلك الكوخ. |
| Sana kulübede işkence yaparlarken bu cümleyi dua gibi tekrarladım. | Open Subtitles | لقد كررت ذلك لنفسي كأنها صلاه عندما كانوا يقومون بأذيتك في ذلك الكوخ |
| Ama gitmeyip bir kulübede kaldı. İstediğini aldı. | Open Subtitles | لكنه بقى في البلاد واختبأ في ذلك الكوخ |
| O kulübede tek başına ne yapıyordun? | Open Subtitles | ماذا تفعلين في ذلك الكوخ بمُفردكِ ؟ |
| Aşağıdaki kulübede çekilmiş. | Open Subtitles | ووالدتي في ذلك الكوخ في الأسفل |
| Tavsiyelerimi dinlemek istemiyorsun ama kulübede 6 aylık yiyecek bol su ve ısınmak için yakacak sürüyle odun var diyeceğim. | Open Subtitles | أعلم أنك لا تريدين سماعي أقوم بعمل الواعظ لكن سوف أقول لكِ الآن هنالكقرابةما يكفي.. من الطعام والشراب لمدة ستة أشهر في ذلك الكوخ |
| Asıl sorunumuz, Cabal Yvonne Gölü kenarındaki kulübede onu tuttuğunuzu öğrendi. | Open Subtitles | الأمر الهام هو أن الجمعية السرية تعلم أن " كاراكورت " بحوذتك " في ذلك الكوخ القريب من بحيرة " إيفون |
| Tüm noktalar o kulübede birleşiyor olacak. | Open Subtitles | هذه هى الفكرة من الإختباء في ذلك الكوخ |
| Şuradaki kulübede bekleyeceğiz. | Open Subtitles | ستنتظر في ذلك الكوخ |
| Mark Latimer'ın o kulübede patlak bir boru tamir etmediğini söyledin. | Open Subtitles | لقد قلتِ أنّ (مارك لاتمير) لم يقم بإصلاح الأنبوب المنفجر، في ذلك الكوخ على المنحدر |
| - O kulübede neler olmuş? | Open Subtitles | ماذا حدث في ذلك الكوخ ؟ |
| ...onu uçurumun oradaki kulübede boğdunuz ve... | Open Subtitles | قمت بخنقه في ذلك الكوخ |