"في زواج" - Translation from Arabic to Turkish

• bir evlilik
• bir evliliğim var
• evlilik içinde bir
• evliliğe
• evliliği daha
• evlilik bağıyla
• evlilik törenlerinde

Kötü bir evlilik için yedi sene feda ettim, kontrolü ele almayı sever diyorsun.
أضعت 7 سنوات من عمري في زواج سيء و أنت تقول أنّني أحب أن أكون مسيطرة؟

Sekssiz bir evlilik yaşıyoruz.
ربما نحن في زواج بدون جنس يجب علينا ممارسة الجنس ..

Benim de açık bir evliliğim var, o yüzden asla kimseyi yargılamam.
أنا أيضاً في زواج مفتوح، لذلك لا أحكم على أحد أبداً.

Hiç istemediğin bir evlilik içinde bir yalanı yaşamak...
العيش في زواج كاذب لم تريديه أبدا

On yılımı mutsuz bir evliliğe harcadım.
حسناً , لقد قضيتُ 10 سنوات في زواج غير سعيد

- Bir evliliği daha nasıl mahvedebildim?
كيف فشلت في زواج اخر ؟

Bu iki insanın kutsal evlilik bağıyla bağlanmasına engel olan bir şeyi bilen var mı?
هل لدى أحدكم سبباً يمنع ارتباط هذين الشخصين في زواج مقدس؟

"Stephan evlilik törenlerinde papatya kullanıyormuş".
ستيفان هو إستعمل الإقحوانات في زواج تيرنبيري

Birbirimizin, bir daha berbat bir evlilik yapmasına izin vermeyelim.
نتعاهد ان لا نسمح لإي منا ان يتورط في زواج اخر

Uzun ve mutlu bir evlilik için en samimi iyi dileklerimi sunarım Leydi Broch Tuarach.
أحر تمنياتي لكما في زواج طويل وسعيد سيده بروخ تورخ

Futbolcu alan Cooter dedikleri bir adamla kötü bir evlilik geçiriyordum Sue da beni onu terketmem için destekledi.
لقد كنت في زواج معنف لرجل يسمونه بمُجند لاعبي كرة القدم و سو ساندته لتركه

Mesela benim harika bir evliliğim var ve bazen 90'lardayız.
اعني, انا في زواج عظيم احيانا نحن في 90

Zavallı Jamie'm âşksız bir evliliğe hapsolup soğuk bir İngiliz kaltakla yatağını paylaşmak zorunda bırakıldı.
جايمي المسكين قد أحتجز في زواج خالي من الحب أجبر في ان يتشارك فراشه مع عاهره أنكليزيه

Başka bir grup evliliği daha mı yapmış?
هل كانت في زواج جماعي آخر ؟

"bu kadınla bu erkeği kutsal evlilik bağıyla birleştirmektir."
"لنجمع سوياً هذا الرجل وهذه المرأة في زواج مقدس"

-Hayır, hayır. O evlilik törenlerinde papatya kullanıyor.
-لا لا لا هو إستعمل الإقحوانات في زواج تيرنبيري