| Slovenya asilli o kadar yerin içinde isviçre'de dogmus bir striptizci. | Open Subtitles | متعرية من أصل سلوفيني ولدت في سويسرا من كل بلدان العالم |
| İsviçre'de bir bankadan adıma 100 milyon sterlin yatırıldığına dair bir mektup aldım. | Open Subtitles | لكني استلمت رسالة من مصرف في سويسرا انه لدي ايداع في رقم حساب |
| Annemi İsviçre'de bir yatılı okula gönderdiler, beni de oğulları gibi yetiştirdiler. | Open Subtitles | قاما بشحنها إلى مدرسة صاعدة في سويسرا ثم ربياني على أني إبنهما. |
| Parayı İsviçre'deki bir hesaba daha sonra da, Karayipler'deki bir hesaba aktarmamızı söyledi. | Open Subtitles | قال انه يريد تحويل النقود الى رقم حساب في سويسرا وأيضاً في الكاريبي |
| İsviçre'de doktorlar, senin gibi bir hastaya ölümcül dozda sodyum- pentobarbital içeceği veriyor. | Open Subtitles | في سويسرا يعطي الطبيب المريض بمثل حالتك جرعة مخدر زائدة من الصوديوم بينتوباريبتال |
| Mesela İsviçre'de minareleri yasaklayan oylamadan birkaç hafta sonra bir minare fotoğrafı yapıştırdım. | TED | على سبيل المثال, الصقت صورة مئذنة في سويسرا بعد عدة اسابيع من التصويت على قرار يحظر الماذن في البلاد |
| Ben İsviçre'de doğdum ve Batı Afrika'da, Gana'da büyüdüm. | TED | لقد ولدت في سويسرا ونشأت في غانا، في غرب أفريقيا. |
| İlk prototip insansız hava aracını İsviçre'de yaptık. | TED | بنينا أول نموذج أولى من الطائرات بلا طيار في سويسرا. |
| Bu İsviçre'nin önde gelen ürünlerinden. İsviçre'de bu diyagonal asansörler için doğal bir ihtiyaç var. | TED | هذا في الحقيقة منتج يمثل سويسرا لأنه في سويسرا لديهم حاجة طبيعية للمصاعد المائلة |
| İki üç sene önce ilk defa İsviçre’de yaşayan orta halli bir Kosova göçmeni aileden şöyle bir hikâye duydum: | TED | ولقد سمعت هذه القصة لأول مرة قبل عدة سنوات من أسرة متواضعة جداً لمهاجرين من كوسوفو في سويسرا. |
| Eşi bulunmaz, dizaynı özel el işlemeleri İsviçre'de yapılmış, üç atmosfer basınçta suya dayanıklı. | Open Subtitles | مصممة ومنحوتة بشكل فريد صنعت يدوياً في سويسرا وتقاوم الماء حتى عمق 30 متراً |
| Ölümünden önce Dr. Gruber'la birlikte İsviçre'de bağımsız bir araştırma yürütüyordu. | Open Subtitles | لقد كَانَ يَعْملُ بحثَ مستقلَ في سويسرا مَع الدّكتورِ جروبار قبل فترة قليلة من وفاته |
| Senin İsviçre'de olman gerekirdi serseri! | Open Subtitles | من المفترض أن تكون في سويسرا يا أبن السافلة. |
| Bu yıI esaslı geçecek. Vermont'ta Şükran Günü, İsviçre'de Noel... | Open Subtitles | إننا نقوم بذلك بشكل صائب نقضي عيد الشكر في فيرمونت وعطلة عيد الميلاد في سويسرا |
| Tabii, ayni zamanda isviçre'de de suç kabul edilen hisse senedi dolandiriciligina yönelik bir sorusturma olursa isin rengi degisir, degil mi? | Open Subtitles | إلا إذا كان هناك تحقيق في احتيال أسهم و هذه جريمة هنا في سويسرا إذا كنت محقاً |
| Bunlar, İsviçre'deki kasvetli havadan kurtulmak için oldukça faydalı. | TED | وكانت تلك حيلة جيدة للهروب من البيئة المملة في سويسرا. |
| Seni hiç sevmedim, ...ama İsviçre'deki bir kaç kasabadaki yasalara göre senin de hakların var. | Open Subtitles | أنا لا أحبك لكن من أجل بعض المدن في سويسرا قالت ذلك , فإن لديك حقوقا |
| Arkadaşlardan biri, şu an yapım aşamasında olan İsviçre'deki Büyük Hadron Çarpıştırıcısı'na davet edilirse ev arkadaşını da, beraber gitmeleri için davet etmelidir. | Open Subtitles | في حال تمت دعوة طرف ما لزيارة مسارع الجزيئات الضخم و الذي يتم بناؤه في سويسرا |
| Dünya Savaşı sırasında, bir İsviçre bankasında çalışan Amerikalı biri vardı. | Open Subtitles | خلال الحرب العالمية الثانية كان هنالك أمريكي يعمل في بنك في سويسرا |
| Yaklaşık üç ay kadar sonra, işlerim için İsviçre'ye gittim. | Open Subtitles | بعد حوالي ثلاثة أشهر. كنت في سويسرا بخصوص العمل. |
| İsviçre'den ve Rio de Janeiro'nun gecekondu mahallelerinden öğrencilere kadarlar. | TED | ومنهم طلاب في سويسرا والأحياء الفقيرة في ريو دي جانيرو على حد سواء. |
| Evet. Rahul haklı. Hemen İsviçre'yi arasan iyi olur. | Open Subtitles | نعم , راهول على حق من الأفضل أن نتصل به في سويسرا على الفور |