| Tamam, arabasında. Sizi aktarıyorum. | Open Subtitles | حسنا ً ، إنها في سيارتها و سأحول الإتصال إليها |
| Kız arabasında bulunmuştu, ancak başka bir yerde öldürüldüğüne eminim. | Open Subtitles | لقد وجدتْ في سيارتها ورغم ذلك فإنني متأكد من أنها قتلت في مكان آخر |
| arabasında da yapabilirsin. Ne kadar ateşli? | Open Subtitles | يمكنك الممارسة في سيارتها ما مدى شهوانية هذا؟ |
| Arabasının bir gece önceki yerini tespit ettim. | Open Subtitles | وجدت موقعا على جهاز تحديد المواقع في سيارتها من الليلة السابقة |
| Arabasına bir takip cihazı yerleştirdi. | Open Subtitles | وقام بتنشيط جهاز تتبع في سيارتها |
| İddaya girerim şimdi klimalı Arabada ferah ve konforludur. | Open Subtitles | أُراهن أنها في سيارتها الآن ، ومرتاحه مع التكييف اللطيف |
| Hayır, kendi arabasıyla kasabadan ayrılken görülmüş... işverinin arabasıyla. | Open Subtitles | لا,لقد شوهدت وهي تغادر المدينه في سيارتها بواسطة مديرها |
| arabasında bunun gibi başka şeyler de vardı. | Open Subtitles | لقد كانت هناك عدّة إصدارات من هذه في سيارتها |
| arabasında saatlerce oturup, Pete'in çıkmasını beklemiş. | Open Subtitles | تعلم، جلست في سيارتها لساعة تنتظره ليخرج |
| Size akü kablosu verirdim ama karım arabasında unutmuş. | Open Subtitles | كنت لأعطيك أسلاك شحن الكهرباء لولا أن زوجتي نسيتهم في سيارتها |
| Ehliyet alacak yaşta değil, yani arabasında da değil. | Open Subtitles | وليست كبيرة بما يكفي لتقود، لذا ليس موجودا في سيارتها. |
| Yaptığım en kötü şey arabasında 31 çekmekti. | Open Subtitles | أسوأ ما قمت به هو ممارسة العادة السرية في سيارتها |
| Park hâlindeki arabasında oturur, onu öpmeme izin vermemesinin nedenlerini tek tek listelerdik. | Open Subtitles | كان يحلو لنا الجلوس في سيارتها المركونة وكانت تُعدّد لي، أسباب عدم سماحها لي بتقبيلها واحداً تلو الآخر، |
| Ayrıca, eve giderken arabasında kusmuştum. | Open Subtitles | كما أنني تقيأت في سيارتها في الطريق إلى البيت. |
| Garajında Arabasının içinde, motor çalışır haldeyken bulunmuş. | Open Subtitles | لقد عُثر عليها في سيارتها والمحرك يشتغل في المرآب |
| Candice'in Arabasının bütün camlarını kırmıştı. | Open Subtitles | قام بتحطيم كل النوافذ في سيارتها |
| Kendi Arabasının GPS'i yerindeydi. | Open Subtitles | حسناً، الـ"جي بي إس" في سيارتها كان سليم. |
| Arabasına bir bomba yerleştirmişsin. | Open Subtitles | وضعت قنبلة في سيارتها |
| Arabasına bir bomba yerleştirmişsin. | Open Subtitles | وضعت قنبلة في سيارتها ! |
| Arabada Gooeybunz'dan alnıp yarısı yenmiş bir kaç hamburger bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا بعض الطعام النصف مأكول في سيارتها |
| -Onun arabasıyla yat limanına döndük ve tekneyle buraya geldik. | Open Subtitles | رجعنا إلى المرسى في سيارتها ثم استخدمنا القارب للمجيء إلى هنا |