| Eğer çok fazla öz güvenin varsa, gerçek olan bir şeye dayanmadığın için olabilir. | TED | وإذا كنت تتحلى بالكثير من الثقة فقد يكون ذلك لأنك لم تتعمق في شئ حقيقي |
| Belki bir şeye tutunmalıyım. | Open Subtitles | ربما يجدر بي أن أنغمس في شئ ما ربما أن هذه هي مشكلتي |
| Oh, geldiğin iyi oldu. Bir konuda tavsiyene ihtiyacım var. | Open Subtitles | جيد ، أنت وصلت ، أريد نصيحتك في شئ ما |
| Evet. Şefle ilgili Bir konuda yardıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | نعم , أحتاج مساعدتكِ في شئ نفعله للزعيم |
| Senin kim olduğunu öğrenmeden önce... bize söylediğin bir şeyi düşünüyordum da. | Open Subtitles | كت أفكر في شئ كنت تقوله قبل أن نعرف حقيقتك |
| Ama şimdilik saklayacağım bunu yazdığım bir şeyde kullanmak istiyorum | Open Subtitles | لكني سأحتفظ به في حالة رغبتي بإستعماله في شئ كتبته |
| Ve oradakiler hayatlarında gerçekten çok iyi bir şeyin parçası olduklarını bilerek çok sıcak ve mutlu olurlar | Open Subtitles | والجميع سيكون دافئين جداً وسعيدين بالداخل علماًبأنفي حياتهم.. كانوا قد شاركوا في شئ كان فقط جيد |
| Onu anlamadığı bir şeye dâhil etme riskine giremeyiz. | Open Subtitles | انه اقرب الى بوابة الجحيم لا يمكن أن نورطه في شئ لا يمكنه فهمه |
| Belki seni gerçekten mutlu eden Bir şeyler düşünürsen bu kadar ürkütücü görünmezsin. | Open Subtitles | ربما ستبدو أقل إخافة إذا كنت تفكر في شئ يجعلك في الحقيقة سعيداً |
| Ben gidip yardım edilecek bir şey var mı bakayım. | Open Subtitles | سأذهب لأرى إن كان بإستطاعتي المساعدة في شئ ما |
| Bir şeyden dolayı ona ihtiyaçları olmalı. | Open Subtitles | لابد أنهم يحتاجونها في شئ |
| - Henüz hazır değilsiniz. Görülmeyen bir şeye inanmayı seviyorsunuz. Ama karşınıza çıktığında göremiyorsunuz. | Open Subtitles | يمكنكم التصديق في شئ طالما كان خفياً لكن حالما يظهر أمامكم ، تقومون بإنكاره |
| Hayır, hayır, şimdi söyle. Cami'den başka bir şeye odaklanmalıyım. | Open Subtitles | لا لا أخبرني الآن، أريد أن أركز في شئ آخر غير كامي |
| Bu kocaman erimiş çekirdek, Dünya'daki yaşam için gerekli olan bir şeye daha katkıda bulunuyor gezegenin ısısını düzenlemeye. | Open Subtitles | لكن اللب الضخم المذاب يساهم في شئ آخر ضروري للحياة على الأرض، طريقة تنظيم درجة حرارة الأرض. |
| Klemah Bir konuda haklıydı. | Open Subtitles | الان, كليما كان محقاً في شئ واحد |
| Papamız en azından Bir konuda haklıymış. | Open Subtitles | على الأقل والدي كان محقا في شئ |
| Yine de Bir konuda haklısın. | Open Subtitles | ورغم ذلك كنت علي حق في شئ ما |
| Kim olduğunu anlamadan önce söylediğin bir şeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت أفكر في شئ كنت تقوله قبل أن نعرف حقيقتك |
| Ve de sandığım ve de emin olduğum kişiyse sadece tek bir şeyi düşünüyor olması gerekir: | Open Subtitles | وإذا كان الشخص الذي أظن أنه عليه فلابد أنه يفكر في شئ واحد |
| Umarım bu işte iyisindir. bir şeyde iyi olduğun sürece seni deviremezler. | Open Subtitles | أتمنى أن تكوني ماهرة فيه.طالما أنكي ماهرة في شئ ما فلا يمكنهم أن يتخلون عنكي |
| Paskalya sepeti dağıtmak bana göre olmayabilir ama başka bir şeyde başarılı olabilirim. | Open Subtitles | ربما لا أكون بارعاً في توصيل سلات عيد الفصح، ولكن قد أكون بارعاً في شئ آخر |
| Ama onun yerine başka bir şeyin, şiddetli bir şeyin içine düştüm. | Open Subtitles | وبدلاً عن ذلك تورطت في شئ اخر شئ اكثر عنفاً |
| Onu anlamadığı bir şeye dâhil etme riskine giremeyiz. | Open Subtitles | لا نستطيع أن نغامر بإقحامه في شئ لا يستطيع فهمه |
| Bu arada, bana Bir şeyler konusunda yardım edip edemeyeceğini merak ettim. | Open Subtitles | في الوقت الحالي، كنت أتسائل إذا كان بإمكانكِ مساعدتي في شئ ما |
| Burada garip bir şey var! | Open Subtitles | لحظة .في شئ غريب |
| Bir şeyden dolayı ona ihtiyaçları olmalı. | Open Subtitles | لابد أنهم يحتاجونها في شئ |