| Ama Eve dönerken, içeriden bir işbirlikçinin desteğine ihtiyacım olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | ولكن في طريقي للمنزل ادركت اني بحاجه لمصدر.. داخلي ليدعم كل شئ |
| Ama Eve dönerken birisi bana sigara verecek, ona göre! | Open Subtitles | لكن عليكم أن تعرفوا سيُعطيني أحدكم سيجارة في طريقي للمنزل |
| Eve gidiyordum,okuldan telefon ettiler. | Open Subtitles | كنت في طريقي للمنزل عندما تلقيت مكالمة من الأكاديمية |
| Ben Eve gidiyordum. | Open Subtitles | أنا كنت في طريقي للمنزل. |
| Eve giderken düşünmem için bir şey vermiş oldun. | Open Subtitles | الآن أعطيتني شيئا لكي أفكر فيه في طريقي للمنزل |
| eve gelirken, benim bindiğim taksi neredeyse şu İngiliz spor arabalarından biriyle çarpışıyordu. | Open Subtitles | في طريقي للمنزل كادت سيارة الأجرة تصطدم بسيارة رياضية انجليزية |
| Eve gidiyorum. Binmek isteyen var mı? | Open Subtitles | أنا في طريقي للمنزل أتريد إحداكن نقله؟ |
| Eve dönerken öldürülüyorum. O zaman eve gitme. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا الفلم سأقتل في طريقي للمنزل |
| Sue için bu yaz olmuştu. - Bende çıkıyordum. Eve dönerken seni de bırakabilirim. | Open Subtitles | بالنسبه لسو, لقد حدث هذا هذا الصيف ساغادر.استطيع ان اقلك في طريقي للمنزل لنذهب.ساركب في المقعد الامامي |
| Eve dönerken beni rahatlatan tek şey oysaki. | Open Subtitles | وجدت ذلك اكثر شي يشعرني بالراحه في طريقي للمنزل. |
| Ama Eve dönerken o beni bekliyordu yanınında iki kişiyle. | Open Subtitles | لكن في طريقي للمنزل كان ينتظرني بجانب إثنين |
| Eve dönerken, benzinim bitti. | Open Subtitles | في طريقي للمنزل, نفذ مني الوقود. |
| - Aslında Eve gidiyordum. | Open Subtitles | ...تعرف، في الواقع أنا في طريقي للمنزل |
| Birmingham'da bebekleri öldüren bir fabrikanın grevinden çıktım Eve gidiyordum. | Open Subtitles | كنت في طريقي للمنزل وحسب بعد إضراب ضد معمل قتلة الأطفال (في (بيرمنغهام |
| Eve gidiyordum da. | Open Subtitles | حسناً أنا... كنت في طريقي للمنزل |
| Uzun bir gece aleminden sonra, Eve giderken durdurulmuştum o halde bu sembol benim için mi? | Open Subtitles | بعد ليلة طويلة من إسرافي للنبيذ تم إستجوابي في طريقي للمنزل. لذا ، هذا هو الرمز الخاص بي ؟ |
| Harika. harika. Eve giderken eczaneye uğrarım. | Open Subtitles | سأتوقّف عند الصيدلية في طريقي للمنزل |
| Eve giderken bir yere uğrarım. | Open Subtitles | سأتوقّف في متجرٍ ما في طريقي للمنزل. |
| eve gelirken bebeğin tekmelediğini hissettim. | Open Subtitles | نعم ، لقد شعرت بالطفله تركل في طريقي للمنزل |
| Hayal mi gördüm, yoksa bu akşam eve gelirken reklam panosunda senin yüzünü mü gördüm? | Open Subtitles | هل أتخيل أشياء أم أنّني رأيتُ لوحة إعلانات عليها وجهكَ في طريقي للمنزل الليلة؟ |
| Dedin de, eve gelirken bunu aldığımı hatırladım. | Open Subtitles | وهذا يُذكرني , لقد أشتريت لكِ هذا وأنا في طريقي للمنزل |
| Eve gidiyorum, Maggy. | Open Subtitles | -أنا في طريقي للمنزل ، "ماغي ". - أوه ، ألا تريد رؤيتها؟ |