| Tangier'de senin hakkında ona gönderdiğim tüm istihbarat. | Open Subtitles | كل المعلومات التي أرسلتها لها عنكِ في طنجة. |
| Siz Paris'te John Herod, Tangier'de John Bathory, | Open Subtitles | كنت جون هارود في باريس جون باتوري في طنجة |
| Felipe, Tangier'de bir motosiklet dükkanı açmak istediğine karar verdi. | Open Subtitles | قرر فيليبي أن يفتح نادي للدراجات النارية في طنجة |
| Puşkin iki gün içinde Tanca'da olacak. | Open Subtitles | بوشكين يَجِبُ أَنْ يَكُونَ في طنجة في خلال يومين. |
| - Bu sabah 8'de Tanca'da bir banka hesabına 100.000$ havale etmiş. | Open Subtitles | 00 هذا الصباحِ، رَبطَ 100,000$ إلى a حساب مصرفي في طنجة. |
| - Tangier'de motosiklet mi satıyor? | Open Subtitles | قام ببيع نادي الدراجات النارية في طنجة ؟ |
| - Tangier'daki istasyon şefinden bilgi aldım. | Open Subtitles | تسلمتُ تقارير من رئيس المركز في "طنجة" |
| - Osmani'yi Tangier'de uyardın değil mi? - Tahmin etti. | Open Subtitles | فلقد رشوتي عثماني في طنجة اليس كذلك ؟ |
| Ama bu her neyse, Sam'i Tangier'de öldürmeye çalışanlarla bir bağlantısı olmalı. | Open Subtitles | و لكن مهما تكن هذه فلديها علاقة بمن حاول قتل (سام) في طنجة. |
| Tangier'de kurtardığımız adam. | Open Subtitles | الرجل الذي أنقدناه في طنجة. |
| Lord Hexham neden Tangier'de o kadar vakit geçiriyor? | Open Subtitles | لماذا يقضي لورد (هيكسام) وقت طويل في (طنجة)؟ |
| - Tangier'de Faroux'un doktoruydu. | Open Subtitles | ـ الدكتور الذي عذبه (فارو) في طنجة. |
| Daniels'ın pasaportu sayesinde Tanca'da olduğunu tespit ettik. | Open Subtitles | همتَواًتَعقّبواجواز سفر دانيلز إلى a فندق في طنجة. |
| Geçen akşam Tanca'da güzel bir kadını kurtardım. | Open Subtitles | حسناً، ليلة أمس أنقذت امرأة جميلة في "طنجة". |