"في طهران" - Translation from Arabic to Turkish

    • Tahran'da
        
    • Tahran'daki
        
    • Tahran'a
        
    Silindiri Tahran'da bir ila iki milyon arasında insan birkaç ay boyunca ziyaret etti. TED تمت رؤيتها في طهران من طرف ما بين واحد إلى مليوني شخص في فضاء بضعة أشهر.
    Hala Ahmedinejad'ın hüküm sürdüğü Tahran'da, şu an siyasi nedenlerle hapishanede bulunan, Twitter kullanan ve İran'daki gösterilere katılmış herkese teknolojiyi kullanmalarını öğütleyin. TED فالتكنولوجيا التي يستخدمها اعضاء تويتر في كل الافكار السياسية الذين هم الان في السجون السياسية في طهران لان احمدي نجاد مازال في الحكم
    Tahran'da artık Amerikan elçiliği yok. Open Subtitles لم تعد توجد سفارة للولايات المتحدة في طهران
    Protestoların en şiddetli şekilde bastırıldığı dönemde, Tahran'daki ailemi aradığımda hiçbiri neler olup bittiğine dair yorum yapmaya cesaret edemiyordu. TED وعندما كنت أتصل بعائلتي في طهران أثناء بعض أعنف حملات القمع للاحتجاج، لم يجرؤ أي منهم على مناقشة ما كان يحدث معي.
    Nerede olduğunu söyle yoksa Tahran'daki otele dönersin. Open Subtitles أخبرْيني أين هو، وإلا ستعودين إلى الفندقَ في طهران.
    Ayrıca Tahran'daki rehin alma olayının 69. gününe girildi rehinelerin durumu hakkında bilgi alınamıyor. Open Subtitles وهذا بالمناسبة, اليوم الـ69 منذ احتجاز الرهائن الامريكان في طهران لا توجد أي تغييرات حدثت على حالة الرهائن
    Bugün, Amerikan rehinelerinin, Tahran'da, alıkoyulmalarının 69. günü. Open Subtitles وهذا بالمناسبة, اليوم الـ69 منذ احتجاز الرهائن الامريكان في طهران
    CIA'in Tahran'da herkesten çok korktuğu bir adamı ortadan kaldırmak için: Open Subtitles للقضاء على الرجل الوحيد الذي تخافه المخابرات في طهران أكثر من أي شخص آخر
    Yılın bu zamanı Tahran'da havanın çok güzel olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت بأن الطقس في طهران رائع في هذا الوقت من السنة
    Tahran'da hâlâ bir adamları olduğu için rahatlar. Open Subtitles حسنا ، هم مرتاحون لكونهم لازالوا يملكون عميلا في طهران
    - İran'da, Tahran'da doğdular. Open Subtitles هم كَانوا في الحقيقة ولدوا في إيران في طهران.
    Tahran'da tanıdığı çok iyi bir doktor varmış. Open Subtitles ويعرف طبيب كبير في طهران. وقال عنيدا ووعد
    Filmde tasvir etmeye çalıştığımız demokrasi yakarışının, sosyal adalet arzusunun filmle aynı anda Tahran'da kendini tekrar etmesi ne müthiş bir rastlantı. TED ما يثير السخرية بشكل لا يصدق هي الفترة التي حاولنا فيها تصوير فيلم ، صرخة من أجل الديمقراطية والعدالة الاجتماعية، يعيد نفسه الآن مرة أخرى في طهران.
    Tahran'da biraz daha kalırsan seni bulacaklardır. Open Subtitles سوف يجدونك اذا مابقيت مدة أطول في طهران
    CIA, altı kişinin Tahran'daki elçilikten kurtarılmasına katkıda bulundu. Open Subtitles جهود وكالة الإستخبارات المركزية بتعاون مع السفارة الكندية, كانت سبباً في تحرير الرهائن الستة في طهران
    CIA ve Kanada, Tahran'daki bu 6 kahramanı, birlikte kurtardılar. Open Subtitles جهود وكالة الإستخبارات المركزية بتعاون مع السفارة الكندية, كانت سبباً في تحرير الرهائن الستة في طهران
    Bana Tahran'daki CIA casusunun kimliğini söyle. Open Subtitles أخبرني بهوية جاسوس المخابرات الأمريكية في طهران
    - Hâlâ Tahran'daki kaynaklarımıza ulaşmaya çalışıyoruz. Open Subtitles لا نزال نحاول الوصول إلى معرافنا في طهران إستمر بهذا
    Devrimden önce Tahran'daki sinemaların %40'ı porno oynatıyorlardı. Open Subtitles قبل الثورة, 40% من الأفلام التي صوٍّرت في طهران كانت إباحية
    Bunun Tahran'daki amirlerin tarafından ne kadar hoşnutsuz karşılanacağını sadece hayâl edebilirim. Open Subtitles لا يسعني إلا تصور كم سيثير هذا استياء رؤسائك هناك في (طهران)
    Tahran'a hoş geldin. Open Subtitles اهلا بكم في طهران

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more