| Pekala, tamam, bizim Ailemizde iletişim bir sorun değil bence. | Open Subtitles | حسناً, إذاً, التواصل ليس المشكلة في عائلتنا, لا أعتقد هذا. |
| Eğer Ailemizde bir enerji varsa, bu kadınlar arasında geçiş yapar. | TED | لو كان هناك قوى في عائلتنا, فانها تسري في النساء |
| Bana kalırsa sen de artık Ailemizin ayrılmaz bir parçasısın. | Open Subtitles | بقدر ما أنا متأكد أنت عضوٌ دائمي في عائلتنا الآن |
| William Sean McFly, Ailemizin Amerika'da doğan ilk üyesi. | Open Subtitles | وليام شون ماكفلاي, أول فرد في عائلتنا يولد في أمريكا. |
| Bizim ailede kimse başarısız olmadı. En yüksek notları istiyorum. | Open Subtitles | لم يكن في عائلتنا فاشلاً جميعنا نحصل على أعلى الدرجات |
| - ailemize hoş geldin, Carl. - Sağ ol, Magie. | Open Subtitles | مرحباً بك في عائلتنا يا كارل شكراً يا ميغ |
| Maceralara atılmak, ailemizdeki kadınların yaptığı bir şey gibi görünüyor. | Open Subtitles | إنه يبدو ما تفعله النساء في عائلتنا , إنهن فقط يهربن في مغامرات |
| Dedi ki, Ailemizde çok yakında bir ölüm olacak... ama buna bir kaza sebep olacakmış. | Open Subtitles | انها تقول بأنه ستحصل وفاة في عائلتنا قريباً لكنها ستحصل عن طريق حادثة |
| Ailemizde bol miktarda yanlış alarm vardır. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الانذارات الكاذبة في عائلتنا |
| Yani Ailemizde daha önce duş yapan kişiler olmuştu. | Open Subtitles | أعني أن هناك أفراد في عائلتنا التي تقوم بالاستحمام وعمل الدوش قبل هذا |
| Nesiller boyunca Ailemizde şeytan çıkarıcılar oldu. | Open Subtitles | لقد مارسنا طرد الأرواح في عائلتنا لعدةأجيال. |
| Babam kolej paramı kullandığım için biraz bozulmuştu ama, parayı ikiye katlayacağımı açıklayınca Ailemizde ticari zekaya sahip ne çok insan olduğunu hatırladı. | Open Subtitles | ولكنني عندما شرحتُ له أنّه سيكون أضعاف سعر الشراء لقد عرف بأنّ تلكَ الأعمال الذكيّة تسير في عائلتنا |
| Ailemizde böylesine seçkin biri olduğunu kim bilebilirdi ki? | Open Subtitles | من كان يعتقد انه يوجد في عائلتنا شـخصا مهما |
| Burada bizim yanımızda durması gereken, ...Ailemizin önemli bir üyesi daha var. | Open Subtitles | هناك عضوة مهمة في عائلتنا عليها أن تكون معنا |
| Her ne kadar baban kendini Ailemizin içine biraz fazla dahil etmiş olsa da. | Open Subtitles | حتى وإن أقحم أبيك نفسه كثيراً في عائلتنا |
| O her zaman Ailemizin göz bebeği olmuştur. | Open Subtitles | كما كان دائماً الوحيد كشعلة من النور في عائلتنا |
| Biliyorsunuz ki, karım Shirley, Ailemizin gerçek bulmaca asıdır. | Open Subtitles | أتعلمين، زوجتي شيرلي كان محترفة كلمات متقاطعة في عائلتنا |
| Bizim ailede herkes sağlıklıyken ölmüştür. | Open Subtitles | كل فرد في عائلتنا مات وهو في صحة جيدة |
| Bizim ailede o iş olmaz gibi. | Open Subtitles | ذلك أمرٌ غير معتادٍ، في عائلتنا. |
| Bizim ailede herkesin silahı vardır. | Open Subtitles | نحن دائمًا نحظى بأسلحة في عائلتنا. |
| Yaşadığımız şehirdeki mülkümüz kuşaklardır ailemize ait. | Open Subtitles | عقارنا الريفي متوارث في عائلتنا منذ أجيال |
| Biz aileyiz. Aileler kabul eder. Bu akşam yeni bir kardeşimize ailemize hoş geldin diyoruz. | Open Subtitles | نحن عائلة ، والعائلة تتقبل الليلة سنقبل أخ جديد في عائلتنا |
| Çünkü koca ailemizdeki kimsenin böyle bir fırsatı olmamıştı. | Open Subtitles | لأنه لم يحظى أي شخص في عائلتنا بفرصة للهرب |