| Taburcu olduktan sonra da onu kardiyo kliniğinde kontrollere çağıracağız. | Open Subtitles | , بعد صرفه نتوقع منه المتابعة في عيادة أمراض القلب |
| Annem hep tüp bebek kliniğinde hata yaptıklarını söylerdi ama bu kadarı da... | Open Subtitles | أمي كانت تقول دوماً أنهم ارتكبوا خطأ في عيادة التخصيب الصناعي، لكن تباً. |
| Ari, annesi 4 yıl önce ölene kadar Gazze Şeridi'ndeki bir klinikte onunla birlikte çalışmış. | Open Subtitles | آري عمل مع أمه في عيادة غزة حتى ماتت منذ أربع سنوات |
| Yeniden doktor oldum, bir klinikte çalışıyorum, rutine döndüm. | Open Subtitles | كوني طبيب مرّة أخرى, أعمل في عيادة, روتين ثابت. |
| Bunu sana ancak bir terapistin ofisinde, oyuncak bebeklerle anlatabilirim. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة التي يمكنني بها شرح الوضع تحتاج لأن أكون في عيادة معالج نفسي مع دُمى |
| Bunlar, Azize Anna Kliniği'nde yaptığımız deneyler sırasında çekildi. | Open Subtitles | قد تم التقاطها أثناء تجاربنا هنا في عيادة القديسة آنا |
| Oleg'i bir kliniğe yatırmak onları direk bize getirecektir. | Open Subtitles | وضع (أولغ) في عيادة سيقودهم إلينا مباشرة |
| Çalışmalarım Michigan Üniversitesi'nde ve zamanımı da Masters ve Johnson'ın kliniğinde harcadım. | Open Subtitles | من دراستي في جامعة ميشيغان ووقتي الذي قضيته في عيادة ماسترز وجونسون. |
| diye sordu. ve ona küçük bebeğin kurtulamadığını söylediler -- son nefesini geminin kliniğinde vermişti. | TED | قالوا لها أن الطفل الصغير لم ينجو، لفظ آخر نفس في عيادة السفينة. |
| Masters ve Johnson kliniğinde bana böyle diyorlar. | Open Subtitles | هذا ما يطلقون علي في عيادة ماستر و جنسون: |
| Grissom'un kliniğinde, bir insanın korteksine elektrik verildiğine neler olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | تعلّمت في عيادة جريسوم الذي يحدث إلى لحاء الشخص... ... عندماتحفّزهبالكهرباء. |
| Yeni göçmenlerin geldiği bir klinikte çalışıyorum. | Open Subtitles | أنني أعمل في عيادة المهاجرين .الذي وصلوا مؤخراً |
| Kigali'de bir klinikte çocuk doktoruydum. | Open Subtitles | * كُنْتُ طبيب أطفال في عيادة في * كيجالى |
| Bunu yapamayacaksan doktorun ofisinde çalış tamam mı? | Open Subtitles | إذا لا تستطيعين أن تفعلي هذا,لا يمكنك العمل في عيادة الطبيب, حسنا؟ |
| Şu anda dişçinin ofisinde yarı zamanlı çalışıyorum. Resepsiyon olarak. | Open Subtitles | حالياً أعمل بوظيفة مؤقته بدوامٍ جزئي في عيادة أسنان، في الإستقبال. |
| Bir psikiyatristin ofisinde bu tarz bir şeyin olmasını yadırgadım biraz. | Open Subtitles | لا أعتَقد أنه سيكون من هذا النوع الذي قد ترغب فيه في عيادة طبيب نفسي. |
| Everett Turpin, nam-ı diğer Mavi geçen Çarşamba gecesi First Street Acil Bakım Kliniği'nde ölmüş. | Open Subtitles | إيفيريت توربين المعروف أيضًا بأزرق توفى مساء الأربعاء الماضي في عيادة الرعاية العاجلة في الشارع الأول |
| İlk yılını Kerlan-Jobe Spor Kliniği'nde tamamladı. | Open Subtitles | قضى سنته الاولى في عيادة كيرلان جوب للطب الرياضي |
| Yetkililer nükleer materyali biliyorlar, Oleg'i bir kliniğe yatırmak onları direkt bize getirir. | Open Subtitles | ووضع (أوليج) في عيادة سيقودهم مباشرةً إلينا |
| Oleg'i bir kliniğe yatırmak onları direkt bize getirir. | Open Subtitles | ووضع (أوليج) في عيادة سيقودهم مباشرةً إلينا |
| O zaman, erkenden Manami'nin yanına gidip, onu alıp okul revirinde toplantı bitene kadar bekletirdim. | Open Subtitles | ... كنت اذهب واقابلها مبكرا , وكانت تنتظر حتى انتهى اللقاء في عيادة المدرسة |
| Doktor Winters'ın kliniğindeki gibi. | Open Subtitles | "بما فيها المساحة الخضراء التي في عيادة الدكتور "وينتيرز |
| İyi olsam muayenehanede olur muydum? | Open Subtitles | كنت هكون في عيادة طبيبِ لو كُنْتُ هكون بخيراً؟ |