"في غرفة نومها" - Translation from Arabic to Turkish

• yatak odasında
• yatak odasından
• odalarında üzerlerine yürümüş
• odasında bir

Onu belki onun yatak odasında bulabilirim diye düşündüm.
اعتقد أننى ربما أستطيع أن أجدها في غرفة نومها

Kimseye söylemedi, sancıları bir ay erken geldi ve yatak odasında kan kaybından öldü.
احتفظت به لنفسها، ثم أتاها المِخاض في وقت أبكر بشهر ونزفت حتّى الموت في غرفة نومها.

yatak odasında ağladığını duyardım. Gidip kapıyı çalardım.
كنت أسمعها تبكي في غرفة نومها و أود أن أذهب إليها.

Eve yatak odasından girilmiş.
نقطة الدخول هي نافذة في غرفة نومها

Görünüşe göre,kendilerine ait odalarında üzerlerine yürümüş.
-يبدو أنها إكتشفت أمرهما وهما في غرفة نومها

Sorun kızımın odasında bir silah saklıyor oluşu
الخطب هي إبنتي تُخفي مسدسًا في غرفة نومها

Ama karım yukarıda yatak odasında.
.و لكن زوجتي في الأعلى في غرفة نومها

Annemle, onun yatak odasında briç oynardık.
إعتدت أن ألعب الـ"بريدج" مع أمي في غرفة نومها.

yatak odasında bir adam gördüğünü söyledi.
قالت انها ترى شخص في غرفة نومها

Evet, ben inanıyorum ki bu kadın, yatak odasında kocasına hizmet ederken başkalarını düşünen sadık kadından daha dürüsttür.
نعم، أحسب أنّ هذه المرأة تكون أكثر صِدقاً من، الزوجة الوفيّة في غرفة نومها التي تخدم رجلاً واحداً، وفي نفس الوقت تفكّر في رجل آخر.

Ama hizmetçisi yatak odasında doğum yapıyor. Ne kadar modern.
خادمتها تضع مولودها في غرفة نومها يا له من تصرف عصري!

Yukarıda yatak odasında.
بالأعلى، في غرفة نومها

Kamera onun yatak odasında.
الكاميرا في غرفة نومها.

- yatak odasında bulunuyordu.
-عثر عليها في غرفة نومها . صحيح.

Ta ki Gladwyne Konağı'ndaki esas yatak odasında 16 kez bıçaklanana kadar.
الى ان وجدت مطعونة 16 مرة (في غرفة نومها الموجودة في قصرها (غلادوين

Mandy'nin yatak odasından çekilen şu fotoğraflar vardı ya onları basan yazıcının seri numarasını takip ettim.
هذه الصُور لـ(ماندي) في غرفة نومها...