| Yatak odamda dokununca kımıldayan tek şey oydu. Merak etme, Alan. | Open Subtitles | ذلك كان الشيء الوحيد في غرفة نومي الذي يتحرك عندما ألمسه |
| Yedek gözlüklerim benim Yatak odamda, şifonyerimin üzerinde yarasa sinyalimin yanında. | Open Subtitles | نظارتي الإحتياطية في غرفة نومي فوق خزانتي بالقرب من صورة الخفاش |
| Tabii ki, şimdi o benim apartmanımda yaşıyor, benim Yatak odamda. | Open Subtitles | بالطبع، إنه الأن يعيش في .منزلي و في غرفة نومي .على سريري |
| Tamam, yanı sıra, uyandığımda, yaratık benim Yatak odasında duruyordu, ona yardım etmek beni yalvarıyor. | Open Subtitles | وبالإضافة ، عندما استيقظت المخلوق كان واقفاً في غرفة نومي يترجاني كي أساعده |
| O ucubenin yatak odama girmiş olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أنّ ذلك المخبول كان في غرفة نومي بالفعل. |
| Bu durumda gerçekten... Yatak odamdaki röprodüksiyon koleksiyonunu görmelisiniz. | Open Subtitles | في هذه الحالة عليك أن تشاهد المجموعة الفنية التي لذي في غرفة نومي |
| Hayır, Yatak odamdayım ve kiranızın büyük kısmını ben ödüyorum. | Open Subtitles | أنا صادف و أن كنت في غرفة نومي وأنا سأدفع جزء جيد من إيجارك له |
| Yatak odamda ne yaptığım, beni ilgilendirir. | Open Subtitles | ان ما أفعله في غرفة نومي هو شأني الخاص أتفهمين ؟ |
| Aslında ben de tam acaba Bay Marshall neden Yatak odamda diye merak ediyordum. | Open Subtitles | في واقع الامر لقد كنت افكر لماذا السيد مارشال موجود هنا في غرفة نومي ؟ |
| Yatak odamda ne yapıyordun seni sapık? | Open Subtitles | ماذا كنت تفعل في غرفة نومي أيها المنحرف ؟ |
| Benim Yatak odamda olduğunu sanıyorsun ama aslında ev sahibimin yatak odasındasın. | Open Subtitles | كلا, انك تظنين في غرفة نومي ولكنك في الواقع في غرفة نوم صاحب المنزل |
| Yatak odamda kelepçelerim varken kim ayı kapanına ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | أووه , من بحاجة لمصيدة دب بينما لدي أصفاد في غرفة نومي, |
| Çünkü eğer benim seni eve bırakmaya iznim yoksa senin beni Yatak odamda kıstırma izninin olmayacağından eminim. | Open Subtitles | وقطعًا لا أتوقّع أن تكمني لي في غرفة نومي. |
| Yatak odamda saklamaya çalıştım ama ailem buldu. | Open Subtitles | حاولت إخفاءهم في غرفة نومي لكنّ والديّ وجداهم |
| Yatak odamda, cadıların bir şeyler kurban ettiği bir tür ayin odasına açılan gizli bir geçit buldum. | Open Subtitles | لقد وجدت ممر سرى بخزانة في غرفة نومي تقود لغرفة شعائرية حيث يقوم تلك السحرة بالتضحيات |
| Bunu son yaşadığımda annem Yatak odamda beni tepkisiz bir şekilde yatarken bulmuştu. | Open Subtitles | بعد مُعاودتي الأخيرة للتعاطي، وجدتني أمّي غير مُستجيب في غرفة نومي. |
| O sırada Yatak odamda temizlik yapıyor olabilirim. | Open Subtitles | ربما سأقوم ببعض الأعمال المنزلية .في غرفة نومي ذلك الوقت |
| Yatak odamda oyunlar sergilerdim teyzemle ikimiz filmlerde gördüğümüz sahneleri yeniden canlandırırdık. | Open Subtitles | كنت اضع مسرحًا في غرفة نومي وكنا أساسًا أنا وهي نعيد .تمثيل مشاهد من تلك الأفلام |
| Eğer biri beni sorarsa onlara Yatak odasında 12 yaşındaki bu bebekle olacağımı söyle. | Open Subtitles | حسنا، إن بحث أحدٌ عنّي، أخبريه بأنني سأكون في غرفة نومي مع مكتملة الجسد ذات الـ12 عاماً. |
| Motorumu yatak odama koydum ve onunla beraber kapımı kilitledim. | Open Subtitles | وضعت الدراجه في غرفة نومي وأقفلت علي نفسي معها |
| Ben öğrenmezsem bile Yatak odamdaki üç adam öğrenir. | Open Subtitles | وإذا لم أفعل , الثلاث أصدقاء الذين في غرفة نومي سيفعلوا |
| Peki, Yatak odamdayım. | Open Subtitles | حسناً أنا في غرفة نومي |
| Bizim eve gitmeni istiyorum, odamda bir model roket bulacaksın. Onu alıp kendi evine götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهبي لمنزلي، في غرفة نومي ستجدي نموذج لصاروخ أريد أن تأخذيه لمنزلك |