| Yaklaşık 20 dakika sonra Odamızda buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن توافينا في غرفتنا بعد حوالي دقيقة؟ |
| Yaklaşık 20 dakika sonra Odamızda buluşmaya ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك أن توافينا في غرفتنا بعد حوالي دقيقة؟ |
| -Bakıcı bana, Odamızda iki küçük çocuğun öldüğünü söyledi. | Open Subtitles | جليسة الاطفال اخبرتني ان ولدين صغيرين قد ماتوا في غرفتنا |
| Silah sesini duyduğumuzda, elinde bir bıçakla bizim odada başımda duruyordu. | Open Subtitles | لدى دويّ الطلق الناريّ كان واقفًا لديّ في غرفتنا حاملًا سكينًا. |
| odamızdaki ışığı görecek. Çabuk ol. Hepsini kapat onları. | Open Subtitles | وسيرى الإنارة في غرفتنا بسرعة، اطفئي الإنارة كلها |
| Odamıza dönelim. Çok yoruldum. | Open Subtitles | أريد أن أرتاح في غرفتنا أنا مُتعبه للغايه |
| Bizim eski Odamızda da zehirli bir şeyler vardı. | Open Subtitles | لقد واجهتنا فطريات سامة في غرفتنا القديمـة |
| Odamızda havai fişek de atabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا إطلاق بعض الألعاب النارية في غرفتنا |
| Odamızda saklanıp küçük pis sır oldum. | Open Subtitles | اضطررت للاختباء في غرفتنا ويكون سر صغير قذر |
| Odamızda bir ton bedava krem örneği var. | Open Subtitles | لديه الكثير من العينات المجانية للوجه في غرفتنا. |
| Odamızda otururduk ve güneş batınca bana şöyle derdin: | Open Subtitles | كنا نجلس في غرفتنا والشمس على مشارف المغيب، |
| Oda bizim Odamızda paralı televizyon izliyor. | Open Subtitles | وهي في غرفتنا تشاهد خدمة التلفزيون المدفوع له |
| Odamızda sevişmeyeceğini söylediğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ بأنكِ قلتي أنكِ لن تعبثي في غرفتنا. |
| Söylediğim gibi bu gece tekrar Odamızda kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | هذا ما حدث واود منك ان تمكث في غرفتنا مره اخري هذه الليله |
| Bence tartışmamıza Odamızda devam etsek daha sağlıklı olur. | Open Subtitles | أظن أنه من الحكمة أن نكمل هذه المحادثة في غرفتنا. لماذا؟ |
| Onu otel Odamızda baygın buldum. | Open Subtitles | لا ، لقد وجدته مغشياً عليه في غرفتنا الفندقية |
| Burada olmalı. Bizim Odamızda değil. | Open Subtitles | يجب أن يحدث هنا وليس في غرفتنا |
| İlk gece, bu hanımefendi uyarıları hiç dinlemedi ve bizim odada ısıtmayı sonuna kadar açtı. | Open Subtitles | في اليله الأولي، هذه السيدة إستخفت تماماً بالتعليمات. وجعلت الراديتير يعمل باقص طاقته في غرفتنا. |
| Zamanımızın çoğunu odada geçirdik. | Open Subtitles | حسنا, تعلمين, لقد قضينا معظم الوقت في غرفتنا. |
| İstersen bizim odada uyuyabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك النوم في غرفتنا إذا أردت |
| odamızdaki çıplak kanalları kapat. | Open Subtitles | أريدك أن تطفئ المحطة الأباحية في غرفتنا |
| Bizim küçük odamızdaki yatağı yapıyorsun. | Open Subtitles | فقط كترتيب سرير في غرفتنا الصغيرة |
| Dinlenme Odamıza bir kayıt stüdyosu kurdu. | Open Subtitles | هو أقام أستوديو تسجيل في ! غرفتنا للتفصيل He set up a home recording studio in our rec room! |