| Ancak yatağımızda yekvücut yatarken olan biten her şeyi kendisinin kulağına fısıldayacağım. | Open Subtitles | سوف أهمس له، وأعيد تمثيل اللحظة، عندما نكون متلاصقين في فراشنا |
| Sanırım o zaman eve döndüğümüzde yatağımızda uyuyan bir grup hippi bulacağız. | Open Subtitles | حسنُ، هذا يعني أننا سنعود للمنزل لنجد مجموعة كبيرة من المُنحلين نائمين في فراشنا. |
| Neden yukarıda, yatağımızda uyumuyorsun? | Open Subtitles | حسناً، لماذا لا تنام في فراشنا بالأعلى؟ |
| Sen olmadan yatağımızda uyumak istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن أنام في فراشنا بدونك |
| O mankafa bizim yatağımızda uyumayacak! | Open Subtitles | ! هذه الحمقاء لن تنام في فراشنا |
| Her zaman yatağımızda. | Open Subtitles | إنها دائماً في فراشنا |
| Harvey öldüğünden beri yatağımızda uyuyamıyorum. | Open Subtitles | منذ أن توفي (هارفي)، لم أستطع النوم في فراشنا. |
| yatağımızda bunun ne işi var? | Open Subtitles | مالذي يفعله في فراشنا ؟ |
| Biri yatağımızda yatmış. | Open Subtitles | -شخص ما كان ينام في فراشنا . |