| O artık aşağı birisi değil bir asil olmuştur. Ve şimdi yataklarında mışıl mışıl uyuyan İngiliz asilzadeleri, ...kendileri melun olduğu için burada olmadıklarını düşünebilirler. | Open Subtitles | فأن هذا اليوم سيرفعه الى مقام السادة اما السادة الراقدون اليوم في فراشهم في انجلترا |
| Herhangi birini görürsen, yataklarında durmalarını söyle. | Open Subtitles | إذا رأيتي أيًّا منهم، أخبريهم أن يظلوا في فراشهم اللعين. |
| ..yataklarında gebertmeliyim o şerefsizleri. | Open Subtitles | وافجر اولئك الملاعين وهم في فراشهم |
| İnsanlar yataklarında yanıyordu. | Open Subtitles | الضحايا محترقون في فراشهم. |