"في فصل الربيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Baharda
        
    • ilkbaharda
        
    Ve disariya gittim, ve Baharda cimlerin cikisinin resmini yaptim yol kenari boyunca. TED وقد خرجت والتقطت هذه الصورة للاعشاب التي تنمو في فصل الربيع على جانبي الطريق.
    Hemen herkes Baharda cıvıltılı-kafa olur. Open Subtitles نعم. يقع الجميع تقريباً في العشق في فصل الربيع.
    Bu çok yıllık bir bitki. Her yerde yetişir ama Baharda. Open Subtitles حَسناً، إنها متواجِدَة بكثره أعني أنها تنمو في كل مكان ولكن فقط في فصل الربيع
    Önümüzdeki ilkbaharda Therese ve Paul'u evlendireceğim. Open Subtitles و في فصل الربيع سنقيم حفل زفاف بين بول و ثيريو
    Her kar tanesi, ilkbaharda özgür kalmayı bekleyen sudur. Open Subtitles كل ندفة تُمثل ماءاً ينتظر تحريره في فصل الربيع
    Baharda, belki. Yılın bu zamanında değil. Open Subtitles ربّـما في فصل الربيع ليس في هذا الوقت هنا
    Baharda ekip ormana geri dönüyor. Open Subtitles في فصل الربيع ، إتجه الفريق إلى الغابة مرّة أخرى
    Şu manzaraya bir bakın. Baharda görseniz aşık olmazmıydınız? Open Subtitles أنظروا فقط على هذه المساحة الطبيعيّة ألا تودّون أن تروها في فصل الربيع ؟
    Baharda suların en yüksek olduğu zamanda buluşuyorlar. Open Subtitles انهم يوقتون زيارتهم إلى أعلى مد في فصل الربيع
    Baharda hep bir ev yenileme telaşesi olur. Open Subtitles هناك دائمًا موجة تجديدات للمنازل في فصل الربيع
    Bu yüzden köylerine döndüler ve onlara hasta olacakları çok yakında da ölecekleri söylendi ama beş mutlu yıl, mantıkları gider, Kiev'in eteklerinde bir gökdelene 10 yıl tıkalı kalmaktan daha iyi, annelerinin babalarının ve bebeklerinin mezarlarından ayrılmaktan, bir Baharda öğle sonrası bir leyleğin kanat fısıltısından. TED حتى أنهم عادوا إلى قراهم حتي بعد معرفتهم أنهم سيمرضون ويموتون قريبا، ولكن تفكيرهم يقول ان الحياة لمدة خمس سنوات سعيدة، هو أفضل من 10 عالقين في أعالي الجبال في ضواحي مدينة كييف، بعيدا عن قبور أمهاتهم وابائهم وأطفالهم يسمعون همس أجنحة اللقلق ظهرا في فصل الربيع.
    Baharda aç timsah yiyecek bulmak için yeni ve zekice yollar bulmalıdır. Open Subtitles ...في فصل الربيع التمساح الجائع يجب أن يجد طرق جديدة وذكية لصيد فريسته
    Baharda yeniden gelip şansınızı deneyin. Open Subtitles جربا المحاوله وتعالا في فصل الربيع
    Yazmak için Baharda bir yere gideriz. - Belki İspanya'ya. Open Subtitles سنسافر في فصل الربيع وربما الي أسبانيا
    Baharda, belki. Yılın bu zamanında değil. Open Subtitles ربما في فصل الربيع ليس في هذا الوقت هنا
    Baharda 34 olacaktı. Open Subtitles وقال انه كان 34 في فصل الربيع.
    Her kar tanesi, ilkbaharda özgür kalmayı bekleyen sudur. Open Subtitles كل ندفة تُمثل ماءاً ينتظر تحريره في فصل الربيع
    En iyi nefes deliklerini kontrol altına almak istiyor çünkü bu, ilkbaharda çiftleşme haklarını belirleyecek. Open Subtitles إنه يبتغي السيطرة على أفضل فتحات التكاثر التي ستُحدد حقوقه بالتزاوج في فصل الربيع
    Ama hava soğuk olduğu için ilkbaharda dökeceğim. Open Subtitles لكن الجو باردٌ جدًا، سأفعلُ ذلك في فصل الربيع.
    Kızılderililer, ilkbaharda üstlerini boyayıp savaş dansı yapıyorlarmış. Open Subtitles الهنود يرسمون على أنفسهم في ... فصل الربيع . ويرقصون رقصة الحرب
    İlkbaharda okulun beyzbol takımının koçluğunu yapardım. Open Subtitles كنت مدرّب فريق البايسبول في فصل الربيع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more