| Bunu yapmaya nasıl başlarız ve yardım neden kötü bir araçtır? | TED | كيف نبدأ في فعل ذلك ولماذا المعونة هي الوسيلة الأسوأ؟ |
| Şu anda gözlerimi geri yuvarlamak isterdim ama doktor dedi ki eğer Bunu yapmaya devam edersem göz kaslarım spazm geçirip gözleri fırlatabilirmiş. | Open Subtitles | أريد ان أحملق وأدير عيني لك الآن, ولكن طبيبي قال أنني لو استمررت في فعل ذلك, فإن عضلاتي البصرية قد تتشنج, |
| Bunu yapmaya devam edemem tamam mı? | Open Subtitles | لا نستطيع أن نستمر في فعل ذلك , حسنا؟ |
| Bu hiç hoşuma gitmiyor. Bunu yapmak zorunda kalmasaydım keşke. | Open Subtitles | انا لا أرغب في فعل ذلك حقا يجب ألا أفعل هذا |
| - Dedektif Bunu yapmak istediğine emin misin? | Open Subtitles | أيتها المُحققة ، هل أنتِ واثقة من رغبتك في فعل ذلك ؟ |
| Aynen öyle. Hep Bunu yapmak istemişimdir, dostum. | Open Subtitles | بالفعل، لطالما رغبت في فعل ذلك يا رجل |
| Bunu yapmaya devam edeceğini biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلم أنه سيستمر في فعل ذلك, صحيح ؟ |
| Sonra hepimiz Bunu yapmaya başladık. | Open Subtitles | ومن ثم شرعنا جميعاً في فعل ذلك. |
| Nefes aldığı sürece de Bunu yapmaya devam edecek. | Open Subtitles | وسيستمر في فعل ذلك ما دام حياً |
| Bunu yapmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الاستمرار في فعل ذلك |
| Hayir hayir hayir. Bunu yapmaya devam etmeyecegiz. | Open Subtitles | لا، لن نستمرّ في فعل ذلك |
| - Ama Bunu yapmaya devam ettin. | Open Subtitles | ولكنك استمريت في فعل ذلك |
| Bunu yapmaya hakkın yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديك الحق في فعل ذلك |
| Bunu yapmaya devam edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أستمر في فعل ذلك |
| Bunu yapmaya devam edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكن أن تستمر في فعل ذلك. |
| Bunu yapmak istediğimden emin değilim. | Open Subtitles | لا أعرف إن كنت أرغب في فعل ذلك. |
| - Bunu yapmak istediğine emin misin adamım? | Open Subtitles | أموقن من رغبتكَ في فعل ذلك يا صاح؟ |
| Bunu yapmak için de mi özgürlüğüm yok? | Open Subtitles | أليس لدي الحرية في فعل ذلك أيضا؟ |
| Bunu yapmak istemiyorum. | Open Subtitles | يا إلهي،أنا لا أرغب في فعل ذلك |
| İnsanlar Bunu yapmak istiyor. | TED | الناس يرغبون في فعل ذلك. |