| Amerikan Donanması okyanusun dibinde uzaylılara ait yaşam formu buldu. | Open Subtitles | الجيش البحري الأمريكي اكتشفوا وجود حياة فضائية في قعر المحيط |
| Tekneyle açılır, ortalıktan kaybolursun, herkes seni okyanusun dibinde sanar. | Open Subtitles | تستقل قارباً و تصبح مفقوداً .. و يفترض الجميع بأنكَ غارق في قعر المحيط |
| Hayır, cidden diyorum, bir gün hayatının kıymetinden bihaber bir şekilde okyanusun dibinde emeklerken bir sonraki gün bir tuzağın içine düşüyorsun ve kendini ufak camdan bir hapishanede ölümü beklerken buluyorsun. | Open Subtitles | لا , لكن جدياً في يوم أنت تزحف في قعر المحيط , لا تلق للحياة بالاً اليوم التالي تدخل على فخ |
| Yalnız onunki, insanoğlunun yükselen okyanusun dibinde kalması ve bir vatozun sindirim borusundan geçmesiyle sonlanıyor. | Open Subtitles | لكنها تنتهي بوجود الإنسانية في قعر المحيط المرتفع ليمروا من خلال القناة الهاضمة للحيتان |
| Kadının cesedinin okyanusun dibinde olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قال بأن جثة هذه المرأة تقبع في قعر المحيط |
| Ayrıca okyanusun dibinde oluşan metaller de vardır. | Open Subtitles | ستجد أيضا معادن التي ، قد تشكلت في قعر المحيط |
| okyanusun dibinde ya da hain bir geminin ambarındaysa haklısınız. | Open Subtitles | لو كانت في قعر المحيط أو في قبضة سفينة مارقة كنت لأوافق إذن |
| okyanusun dibinde olmam gerekiyordu, o yüzden bu gayet iyi. | Open Subtitles | يفترض بي أن أكون غارقة في قعر المحيط لذا هذه الغرفة تفي بالغرض |
| Uçağımızın, okyanusun dibinde bulunduğunu söyledin. | Open Subtitles | وقلتَ أنّ طائرتنا اكتُشفت في قعر المحيط |
| O ve Rezistans Parçası okyanusun dibinde. | Open Subtitles | المميز وقطعة المقاومة في قعر المحيط. |
| - Bu baya iyi bir tahmin, çünkü Walter onu okyanusun dibinde buldu. | Open Subtitles | تخمينٌ جيد لأن (والتر) وجدها في قعر المحيط |
| - okyanusun dibinde. | Open Subtitles | - في قعر المحيط - |