| En son Connecticut'taki Cutler Lisesi'ne gitmişsin. | Open Subtitles | آخر مدرسة كنت بها هي كلستر في كونيكتيكت |
| Benimle gelip Connecticut'taki büyük partide Don Geiss'la tanışır mısın? | Open Subtitles | هل ستأتي معي الى حفلة كبيرة في كونيكتيكت وتقابل (دون غايس)؟ |
| Rourke ordudan ayrıldıktan sonra postaları annesinin Connecticut'taki evine gitti. | Open Subtitles | بعدما ترك(رورك)الجيش تم إرسال البريد له على عنوان والدته في كونيكتيكت |
| Şey, Connecticut'ta yaşıyorum ama Californialı'yım. | Open Subtitles | أسكن في "كونيكتيكت" لكنّي من "كالفورنيا" |
| Ailenle Connecticut'ta yaşıyormuş gibi davranmayı kesmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تكفّ عن التظاهر بأنك تعيش مع والديك في (كونيكتيكت) |
| Rourke 1990'da ordudan ayrıldıktan sonra, eşyaları annesinin Connecticut'taki evine gönderildi. | Open Subtitles | بعدما ترك(رورك)الجيش في 1990 تم إرسال بريده وحاجياته الشخصية لأمه في كونيكتيكت |
| Connecticut'taki New Haven Limanı'nı almak ve yenilemek için teklif sunmaya hazırlanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يُجهز عرض لشراء وتجديد ميناء (نيو هافن) في (كونيكتيكت) |
| Connecticut'taki devasa bir limandan kimin zarar göreceğini soruyorsanız valiyi arayın. | Open Subtitles | إذا كنت تسأل من سيتضرر من وجود ميناء عملاق في (كونيكتيكت) فاسأل المُحافظ |
| Zolotov işini kaybeden adamlarımı Connecticut'taki yeni işe almayı garanti etti. | Open Subtitles | أن يضمن (زولوتوف)لأي من شبابي عندما يفقد عمله وظيفة جديدة في (كونيكتيكت) |
| Connecticut'ta terapi gördü. | Open Subtitles | حسناً_ لقد مر بضروف سيئة في كونيكتيكت |
| Öğlen yemeği Connecticut'ta. Tamamen başka bir eyalet orası. | Open Subtitles | الغداء في (كونيكتيكت)، تلك ولاية آخرى بأكملها. |
| Ama şehirde yani, Connecticut'ta değil. | Open Subtitles | لكن في المدينة ليس في "كونيكتيكت" |
| Bir ev, çocuklar, belli okullar, Connecticut'ta bir yuva... | Open Subtitles | منزل، أطفال، مدرسة معينة منزل في في (كونيكتيكت)... |
| Connecticut'ta biz beleş gazoz deriz. | Open Subtitles | في ( كونيكتيكت ) نحن نطلق عليه صودا مجانية و... |