| Sınıf derecen ikincilik, okulda henüz 25. sıradasın. | Open Subtitles | مرتبة في صفك المركز الثاني، رغم ذلك مرتبة في مدرستك خامسة وعشرون |
| Matty, okulda böyle fıstıklar olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | ماتي، أنت لم تخبرني أن لديك بعض المشاعل الوقورة في مدرستك هنا |
| Şimdiki okulunun senin için yanıtlayamayacağı bir soru bu. | Open Subtitles | و جواب هذا السؤال لن تجده في مدرستك الحالية |
| - Eski okulunun kapali spor salonunun anahtari. | Open Subtitles | -ما هذا؟ -إنه مفتاح خزانتك بقاعة جمنازيوم الصبيان في مدرستك القديمة |
| evindeki, işyerindeki ve okulundaki hava kanallarını temizlemeye, | TED | و تنظفي أنابيب الهواء في منزلك .في مكان عملك و في مدرستك |
| okulundaki birisinin ölümcül derecede fıstık alerjisi varmış. Vay be! | Open Subtitles | شخص ما في مدرستك مصاب بحساسية من الفول السوداني تهدد الحياة |
| Devlet okulunda işler nasıl yürüyordu bilmiyorum. Ama burada öyle bir şey yapmıyoruz. | Open Subtitles | لا أعرف كيف كنتم تتصرفون في مدرستك العامة، لكننا لا نفعل هذا هنا |
| Yeni okulunuzda hep "pekiyi" almanızı istiyorum. | Open Subtitles | عليك أن تحصل على درجة الإمتياز في مدرستك الجديدة |
| Matty, okulda böyle fıstıklar olduğunu söylememiştin. | Open Subtitles | ماتي، أنت لم تخبرني أن لديك بعض المشاعل الوقورة في مدرستك هنا |
| Cumertesi sabahları okulda hazırlık sınavları yapıldığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل تعلم أنهم سيعملوا أختبار تجريبي صباح يوم السبت في مدرستك ؟ |
| 13 yaşındaki bir kızın okulda olması gerektiği bir zamanda sizin bir elemanınız tarafından kaçırıldığı zamandan bahsediyoruz. | Open Subtitles | ارجع الى فتاة كانت في ١٣ من عمرها، كانت في صف في مدرستك. ارجع الى انها اختطفت من قبل موظف في مدرستك. |
| Hayır Ralph, demek istediğim şuydu elimde bir kostüm var ve belki bunu sen, ben ve annenle okulunun tiyatro bölümüne bağışlayabiliriz. | Open Subtitles | ...لا ، رالف ما كنت أحاول قوله هو هذا لدي زي ربما أنت ، أنا و أمك نتبرع بها إلى قسم الدراما في مدرستك |
| Yeni okulunun ilk günü. | Open Subtitles | أوّل يوم في مدرستك الجديدة. |
| Yeni okulunun ilk günü. | Open Subtitles | أوّل يوم في مدرستك الجديدة. |
| Ama okulundaki birisi ben de yönetim kurulundayım bu arada, kurulundaydım seni tavsiye etmişti... | Open Subtitles | لكن أحدهم في مدرستك وأنا في المجلس بالمناسبة أو كنتُ في المجلس أوصى بك، كما قلت |
| okulundaki en az popüler olan kişi balo kralı seçildi | Open Subtitles | أغرب أمر قد حدث آخر شهيرة في مدرستك أختارت ملك الحفل |
| Babaların seni orada karşılayacak ve yeni okulundaki yurtlara bakmana yardım edecekler. | Open Subtitles | والديك سوف يلتقيان بك هنا وسوف، وسوف يساعدانك على إيجاد مسكن للطلبة في مدرستك الجديدة. |
| - Eski okulunda elma toplamazlar mıydı? | Open Subtitles | ألم يكن لديكم حفل لقطف التفاح في مدرستك القديمة؟ |
| Dosyana göre bundan önceki okulunda bir numaralı öğrenciymişsin. | Open Subtitles | ملفك يقول بأنك كنت الاولى في مدرستك السابقة |
| Cheerios ve Chaucer mı, yoksa sosyete kız arkadaşın ve onun terbiyesiz yandaşları ile okulunda yasadışı bir parti mi? | Open Subtitles | شباب وبنات .. في حفلة غير قانونية في مدرستك مع صديقتة الثانوية العامة ورفقتها المجنونة؟ |
| - Sizin eski okulunuzda yok muydu? | Open Subtitles | اعتقد انها لم تكن متوافرة في مدرستك القديمة |
| Çünkü görünüşe göre kendi okulunuzda ve kendi öğretmenlerinizle neler olduğundan haberiniz yok. | Open Subtitles | لأنه من الواضح أنكي لا تعلمين ماذا يجري مع المدرسين في مدرستك |
| Sizin okulunuzda düzenli olarak çalışan birini hatırlamıyor olmanıza inanmak mümkün değil. | Open Subtitles | من الصعب ان نصدق ليس لديك اي علاقة مع رجل. كان موظف في مدرستك. |