| Pek bir şey söylemedi. Seni sordum, hala Madrid'de yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | ليس الكثير، سألتها عنكِ وقالت أنكِ ما زلتِ تسكنين في مدريد. |
| Her şey Madrid'de karanlık bir barda başladı. | TED | بدأ الأمر برمّته في حانةٍ مُظلمة في مدريد. |
| Madrid'de olmamız gerektiğini söyle. | Open Subtitles | وأخبريه أننا يجب أن نكون في مدريد في التاسعة |
| - O Madrid'te kaldı, çok işi var. | Open Subtitles | كيف حال باكو؟ بخير. لقد بقي في مدريد.لديه عمل كثير |
| On yıl öncesinde, 2004'te, Madrid'deki bir banliyo treni bombalandı ve 191 kişi hayatını kaybetti. | TED | قبل 10 سنوات سنة 2004، مات 191 شخص عندما تم تفجير قطار ركاب في مدريد. |
| Hayır, sanırım, daha önce üç dört gün Madrid'de kalacağım. | Open Subtitles | كلا .. سأقضي ثلاثة أو أربعة أيام في مدريد. |
| Anahtar burada. Lanet olsun! Bak, Madrid'de bir ofisleri var. | Open Subtitles | مفتاح اللغز هنا إنظر, هنالك مكتب في مدريد |
| Bir tane okula istettim ama Madrid'de işler çok yavaş yürüyor. | Open Subtitles | لقد طلبت واحد من أجل المدرسة لكنكم تعلمون أن الأشياء بطيئة في مدريد |
| Biliyor musun,onunla ilk Madrid'de Botín's'te tanıştım . | Open Subtitles | أتعلمين،أول مرة التقيت بها كانت على بونيز في مدريد |
| Hâlâ şu mimarla Madrid'de kalıyormuş. | Open Subtitles | لا زالت تعيش مع المهندس المعماري في مدريد |
| Aslında kuzenlerimin dairesi ama onlar Madrid'de oldukları için istediğimiz gibi at koşturabileceğiz. | Open Subtitles | إنه لأقربائي ، لكنهم في مدريد ، لذا المكان كله تحت تصرفنا |
| Bu akşam şehre inecekler ama Madrid'de kalamazlar. | Open Subtitles | سينزلون الليلة ، لكن لا يمكنهم المكوث في مدريد |
| Madrid'de evsiz olarak yaşamaya adapte olmak zorunda kalacağımdan endişelendim. | Open Subtitles | ثم كنت قلقة أني سيكون علي التأقلم على الحياة كشخص مشرد في مدريد |
| Bali'de kumsaldalar diye ya da Madrid'de veya Londra'da okula trenle giderken, kimse onların çocuklarını havaya uçurmayacak. | Open Subtitles | لن يقوم أحد بتفجير أطفالهم لأنك على شاطئ في بالي أو أنك في قطار ومتوجهة للدرسة في مدريد أو لندن |
| Madrid'de sahte bir isimle yaşarken öldürüldü. | Open Subtitles | لقد قُتل بينما كان يعيش تحت إسم مستعار في مدريد |
| Konser biletinin fiyatıyla Madrid'te ev kiralayabilirsin. | Open Subtitles | و ثمن التذكرة في حفلاتها يساوي ايجار شقة في مدريد |
| Hâlâ Madrid'te oynuyorken, yarın şovuma gelmen gerekiyor. | Open Subtitles | اريدك في برنامجي غدا انت لا تزال لاعب في مدريد |
| Hindistan'a balıkçılarla çalışmak için tekrar döndüğümde bir buçuk milyon elde örülmüş düğümden oluşan bir ağ yaptık --- kısa bir süreliğine Madrid'te sergilendi. | TED | وبالعودة الى الهند للعمل مع الصيادين صنعنا في البداية شبكة .. من مليون ونصف المليون عقدة يدوية تم تركيبها في مدريد لفترة |
| Madrid'deki o okulda çocukluğumda deneyimlediğim şeyler şu anda edebiyat dünyasında yaşanıyor. | TED | ماعانيته وأنا طفلة في تلك المدرسة في مدريد يحدث اليوم في عالم الأدب. |
| Olmaz, hep ben Madrid'e geliyorum, sen bir kere bile evine gelmiyorsun. | Open Subtitles | طوال الوقت انا في مدريد انت لم تاتي ولا مرة الى الوطن |
| Oraya varınca tüm Madrid'i turlamış olacağız. | Open Subtitles | لقد قمنا بدورة كاملة في مدريد |
| Madrid'teki, Palace Otel'den ayrılan, bir matador gibi. | Open Subtitles | في مدريد فندق القصر مثل مصارع الثيران يغادر |
| Antia da Madrid'deyken kafasını biraz daha dağıtmış olur. | Open Subtitles | وسيشغل البقاء في مدريد ذهن "أنتيا" أكثر. |