"في مدى" - Translation from Arabic to Turkish

    • ne
        
    • menziline
        
    Kaynaklar dahilinde geliştirilen önceki sektörleri ne kadar iyi hale getirdiğimizi düşünün. TED فكر في مدى نجاحنا في الصناعات السابقة التي طورناها من خلال المصادر
    Ama eminim ki atomların ne kadar küçük olduğunu düşünmemişsindir. TED ولكن أراهن أنكم لم تفكروا قط في مدى صغر الذرة.
    Telefon, internet ve seyahat kayıtlarıyla ilgili ne bulabiliyorum bir bakayım. Open Subtitles حسناَ سأرى ما يمكنني إيجاده في مدى هاتف الانترنت وسجلات السفر
    Fakat önümüzdeki rahipler gibi bunları birlikte çözmeye çalışıp basit açıklamalara karşı ne kadar dirençli olduklarını inceleyebiliriz. TED ولكن كحال الرهبان الذين سبقونا يمكننا أن نحاول حلها معاً، والنظر في مدى مقاومتها للتفسيرات البسيطة.
    Bizi alıcıların menziline girmeden önce bırakın. - Jumper'la gidip kontrol edeceğiz. Open Subtitles أطلقنا خارجا قبل الدخول في مدى المجسات سنتفقد الوضع بواسطة المركبة الطائرة
    Çocuklarını ne kadar derinden sevdikleriyle ilgiliydi. TED اشتركَت في مدى تميز هذا الطفل ومدى حبهم له
    Burada çalıştığım günlerin ne kadar geçmişte kaldığını düşünmem bile yaşlandığımı gösteriyor. Open Subtitles ‫أصير معمراً فقط عن طريق التفكير ‫في مدى الأيام التي ولّت ‫عندما كنت أعمل هنا
    Biliyor musun Marge, senin ilgi alanını ne kadar sevdiğimi düşünüyordum. Open Subtitles أتدرين، كنت أفكّر في مدى استمتاعي باهتماماتك.
    Başka ne yapacağımı bilmiyorum. Open Subtitles لا أعلم ماذا يمكن أن أفعل الراديو يعمل في مدى قصير
    Bende tam şu top şekerlerden ne kadar istediğimi düşünüyordum ama annem odamı temizleyene kadar beş kuruş vermiyor. Open Subtitles أنا فقط كنت أفكر في مدى رغبتي في كرة علكية لكن أمي لن تعطيني نيكل حتى انظف غرفتي
    Bu karmaşaların ne kadar kırıcı olduğunu hiç düşündünüz mü? Open Subtitles الم تفكروا ابدا في مدى أذية هؤلاء المتورطين ؟
    Sanki ne zaman ne kadar stresli olduğumu düşünsem, daha çok stresleniyorum. Open Subtitles كأني كلما فكرت في مدى توتري ينتهي بي الحال أكثر توتراً
    Pekala Doktor silah menzilindeyiz. ne yapacağım? Open Subtitles حسناً، دكتور نحن في مدى يسمح لنا باستخدام الأسلحة، ماذا لديك؟
    Gerçeklerin, fantezimden ne kadar farklı olduğunu düşünmeden edemedim. Open Subtitles لا يسمحون لها بالنوم في الداخل هي أيضاً لم يسعني إلا التفكير في مدى اختلاف واقعي عن تخيّلاتي عندما كنت في الغيبوبة
    bu şekilde oraya ne kadar çok, gitmek istediğini hep hatırlarsın. Open Subtitles وهكذا ستتذكرين دائماً في مدى رغبتك بالذهاب
    Bir verici ne duyuyorsa o kadar iyidir. Open Subtitles جهاز التنصت يكون رائعاً اذا كان في مدى السمع
    Artık ne olacağını kimse bilemez. Open Subtitles وهنالك أربعة في مدى السمع ليس لديهم أية فكرة، عن مايحصل حالياً
    Onunla aynı şeyi yapsan da yapmasan da gurur duymayı reddetmenin ne kadar cesurca olduğunu düşün. Open Subtitles مهما فكرت، ستقوم بذات الشيء مثله فكر في مدى شجاعته في رفضه أن يكون كذلك
    Sulbin bir su altı avcısı ve su hayatına karşı kendimizi ne kadar zorlayabileceğimizin canlı bir kanıtı. Open Subtitles سولبينهوصيادٌتحت الماء، ودليل العيش هو في مدى إستطاعتنا حث أجسامنا نحو الحياة المائية.
    Silahları sahildeki menziline ve inişine başlayana kadar. Open Subtitles حتي تصبح مدافعه في مدى الشاطيء ويبدأ في الهبوط
    Yakında radar menziline girersin. Open Subtitles سَتَكُونُ في مدى الرادارِ في اي ثانية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more