| Kız günlüğünde görüştüğü bir adamdan bahsetmiş. | Open Subtitles | لقد قالت في مذكراتها أنها كانت تواعد رجلاً |
| - günlüğünde yazılı olanlar bana tanıdık gelmişti. | Open Subtitles | ظننت أنني تعرفت على تلك المداخل في مذكراتها |
| Kız günlüğünde ondan korktuğunu yazmış. | Open Subtitles | وكتبت الفتاة في مذكراتها اليومية أنها كانت خائفة منه |
| 'günlüğünde gerçekte neler olduğunu yalan söylemesi bir yana... '... | Open Subtitles | " ليس فحسب أنها قد كذبت حول ماحدث في مذكراتها " |
| - Laura günlüğünde Bob'dan bahsediyordu. | Open Subtitles | كانت "لورا" تكتب عن "بوب" في مذكراتها. |
| Fey Sommers günlüğünde parfümü Bradford'a | Open Subtitles | لقد كتبت (فيّ سمرز ) في مذكراتها بأنها أعطته برادفورد |
| günlüğünde yazıyor. 82. sayfa. | Open Subtitles | انه في مذكراتها الصفحة 82 |