| Yine de bana mail atıp filmin bir kopyasının evinin garajında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكنّه أرسل رسالة إلكترونية للتو يخبرني أنّه يملك نسخة من الفيلم في مرآبه. |
| Erik ve ben buna başladığımızda hiç paramız yoktu, bunları garajında yapıyorduk. | TED | عندما بدأنا أنا وإريك بهذا، لم نكن نملك المال، لقد بنينا هذه الاختراعات في مرآبه. |
| garajında, üzerine benzin döküp, kibrit yakıyor olsa bile umurumda değil. | Open Subtitles | أو أنه جالس في مرآبه منقوع في عيدان الثقاب وهي مشتعله لا أبالي |
| Motosiklet onun garajında parçalarına ayrılmış. | Open Subtitles | كانت الدراجة النارية مفككة إلى مليون قطعة في مرآبه |
| Matematiğe ve kimyaya bayılan öğleden sonraları garajda deney yapmayı eğlenceli bulan bir çocuktum. | Open Subtitles | فتىً أحب الرياضيات والكيمياء وفكرته عن الاستمتاع بفترة الظهيرة كانت بإجراء التجارب في مرآبه |
| Paraya ihtiyacı var. Bir kaç aydır garajda işler iyi gitmiyor. | Open Subtitles | إنّه بحاجة للعمل، فقد كان الوضع بطيئاً في مرآبه خلال الأشهر الماضية. |
| garajında çalışan arabanın içinde kendini boğmaya çalışmış. | Open Subtitles | شاب حاول قتل نفسه بسيارة محركها يعمل وموجودة في مرآبه |
| Sonra evine gitmiş ve garajında karbon monoksit uykusu çekmiş. | Open Subtitles | ثم ذهب إلى البيت وتوفي مسموما بأول أكسيد الكربون في مرآبه |
| Sonra evine gitmiş ve garajında karbon monoksit uykusu çekmiş. | Open Subtitles | ثم ذهب إلى البيت وتوفي مسموما بأول أكسيد الكربون في مرآبه |
| garajında kurduğu şirket şu anda dünyanın en önde gelen güvenlik yazılımı şirketi oldu. | Open Subtitles | ما بدأ كعمل صغير في مرآبه قد كبر الآن ليكون أفضل شركة برامج أمنيّة في العالم أجمع. |
| Bunları beş sene önce garajında yapmaya başladık. Bunun dünyanın her yerinden bu yerlere herkesin erişme imkânı olması gerektiğine inanan binlerce insan topluluğunun içinde büyüdüğünü gördük. | TED | بدأنا ببناء هذه في مرآبه قبل خمسة أعوام، وشاهدنا هذا العمل يكبر داخل هذا المجتمع المكون من آلاف البشر حول العالم، الذين يعتقدون بحق الجميع للوصول إلى هذه الأماكن. |
| Diğer bir yanıt, garajında yalnız başına çalışan değişik bisikletlerle çalıştıktan sonra hafif bir bisiklet ile ortaya çıktı. | TED | اجابة أخرى ممكن أن تكون , حسنا , أنها جاءت من مصدر عبقري فردي يعمل في مرآبه الخاص، و الذي عمل لفترة في أنواع مختلفة من الدراجات , توصل إلى دراجة من الهواء الخفيف |
| Tamircimin garajında bir poster var. | Open Subtitles | الميكانيكي لديك ذلك الملصق في مرآبه. |
| garajında donatılmış tıbbi ekipmanları da var. | Open Subtitles | حسنا,انه مجهز بالمعدات الطبية في مرآبه |
| Nebe, Berlin'de bir partiden sarhoş döndükten sonra arabasının motorunu kapatmadan garajında sızıp kalmıştı. | Open Subtitles | قاد "نيبه" سيارتة إلى المنزل بينما كان عائداً من حفلة من "برلين" وهو سكراناً وأغمى عليه في مرآبه بينما كان محرّك السيارة ما زال دائراً |
| Ve onun garajında mı yaşıyorsun? | Open Subtitles | وأنت تسكن في مرآبه ؟ |
| garajında yaşamama izin verecek mi? | Open Subtitles | هل سيدعك تعيش في مرآبه ؟ |
| garajında bunlardan altı tane buldum. | Open Subtitles | عثرت على ستة من هذه في مرآبه |
| Ya da insanlara Steve Jobs'un Apple'ı garajda kurduğunu hatırlatır. | Open Subtitles | "اجل , سوف يذكر الناس "بستيف جوبز يؤسس "ابل" في مرآبه |