"في مصلحة" - Translation from Arabic to Turkish

    • için iyi
        
    • en iyisi
        
    • iyiliği için
        
    • için en iyi
        
    • çıkarları için
        
    • çıkarına
        
    • yararına
        
    • için doğru
        
    • için kötü olan
        
    • için en iyisinin
        
    Ne bu, çocuklar için iyi olabilecek bir şeyi önerdim diye cezalandırıyor musun? Open Subtitles ما هذا, أهذا عقاب لأنّني اقترح شيء قد يكون في مصلحة الولدين فعلاً؟
    Biz, şimdilik, halkı bilgilendirmenin ülkenin çıkarları için iyi olmayacağını düşünüyoruz. Open Subtitles في الوقت الحالي نعتقد أن إبلاغ الشعب لن يكون في مصلحة البلاد.
    Komite spor dünyası için en iyisi neyse onu yapabilir. Open Subtitles لجنة الحكام لها الحق في تغيير أي شيء تشعر بأنه في مصلحة الرياضة
    - Bay Kent yaptığım şey eşinizin ve babamın iyiliği için. Open Subtitles -سيد كينت ما أفعله هو في مصلحة زوجنك ومصلحة أبي صدقني
    Dürüstçe, şu an yaptığın şeyin, bu ülke için en iyi şey olduğunu düşündüğüne inanıyorum ama seçim sana kalmış değil. Open Subtitles بصراحة أنا أعتقد أنك تفكر أن ما تفعله الان هو في مصلحة هذا البلد
    Şirketlerinin çıkarına aykırı davranıyorlar. TED و هم يتصرفون بما لا يصب في مصلحة شركتهم.
    Gerçekten neyin halkının yararına olduğunu benden daha iyi bildiğini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد انك تعرف افضل مني ما هو في مصلحة هؤلاء الناس؟
    Bence bu bizim için iyi olacak. Bunu istiyorum. Open Subtitles أظنّها خطوة تصبّ في مصلحة علاقتنا، إذْ أنّي أريد فعل هذا
    Gidip birilerini öldürmüyor. Ki zannedersem bu insanlık için iyi bir şey. Open Subtitles لا يقتل الناس، وهذا ما أظنّه يصبّ في مصلحة البشريّة.
    Gidip birilerini öldürmüyor. Ki zannedersem bu insanlık için iyi bir şey. Aynen öyle. Open Subtitles لا يقتل الناس، وهذا ما أظنّه يصبّ في مصلحة البشريّة.
    Sanırım Yoo-jin için en iyisi bu. Ama Sang-hyuk'u düşündüğümde içim acıyor. Benim babam kim? Open Subtitles ..قد يكون هذا في مصلحة يوجين ولكنني أتألم حين أفكر في حال سانغ هيوك من هو أبي؟
    Üstlerimiz, ülkemiz ve halkımız için en iyisi neyse, onu yapmamız gerektiğini söylüyorlar. Open Subtitles السلطات العليا ترى أن نفعل كل ما هو ممكن وما نراه في مصلحة الوطن والشعب
    Ana Catalina, Natalie'nin iyiliği için dediğine göre, kendimi iyice verdim. Open Subtitles منذ ان قالتها كارولينا فاعلم انها في مصلحة ناتالي اعطيتها جميع ماأملك
    Daha önce de konuştuğumuz gibi herkesin iyiliği için kimliğimin gizli kalması gerekli. Open Subtitles كما ناقشناه، إنها في مصلحة الجميع أن تبقى هويتي مخفية
    Aile için en iyi yol bazen ayrılmaktır ve bundan dolayı fazla arkadaş edinemezsin. Open Subtitles لن تنشأ الكثير من الصداقات عندما يكون أحيانا في مصلحة العائلة هو تفريقها.
    Parti politikasının insanlar için en iyi olanı etkilemesine izin vermeyelim. Open Subtitles -بحقك فلنترك التسييس ونفكر في مصلحة الشعب
    Herkesin çıkarları için el ele tutuşup karşıya geçelim mi? Open Subtitles لذا للآن، سيكون في مصلحة الجميع أن تتشابك أيدينا لنعبر الشارع معاً، حسناً ؟
    Ama bu ülkenin gelecekteki çıkarları için yaptım. Open Subtitles ولكن ما فعلته كان في مصلحة هذا البلد
    Bunların hangisi ulusun çıkarına değil? Open Subtitles كيف لا يكون اياً من هذا في مصلحة البلاد؟
    Çünkü enstitünün yararına olan şey aslında şu: İnsanlar neden Louvre'a gidiyor? TED لأنّ ما هو حقّا في مصلحة المعهد هو هذا: الآن لماذا يذهب النّاس إلى متحف اللوفر؟
    Hayır, anlamaya çalış Clark. Smallville için doğru olanı yaptım. Open Subtitles لا حاول أن تفهم كلارك فعلت ماهو في مصلحة سمولفيل
    Yani departmanım için kötü olan, benim için de kötü mü, teğmen? Open Subtitles حسناَ... اذا لم يكن في مصلحة القسم.. لن يكون في مصلحتي انا ايضاَ..
    Herkes için en iyisinin olmasını istersin ama bir mesele var. Open Subtitles إنك تنشد ما يصبُّ في مصلحة الجميع، لكن إليك بيت القصيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more