| Çin restoranında annene bir şey ispatlarken hiç deprem oldu mu? | Open Subtitles | هل حدث أي زلزال في مطعم صيني.. بينما أنت تحاول أن تثبت شيئاً لوالدتك ؟ |
| Çin restoranında nane şekeri dağıtır gibi veriyorlar herhalde. | Open Subtitles | انهم يعطونهم اياه فعليا كأنه حلوى النعناع في مطعم صيني |
| bir Çin restoranında Washington, D.C. içinde Yenching Sarayı olarak adlandırılan Bu saray ne yazık ki şu an kapalı. ve Walgreens'e çevrilmesi hakkında | TED | في مطعم صيني يدعا قصر ينشنغ في واشنطن، والذي للأسف مغلق الآن ، وعلى وشك أن يتحول إلى "والجرين". |
| Gazetelerden biri bizim mahalledeki bir Çin lokantasında çalıştığını yazmıştı. | Open Subtitles | أحد الجرائد قالت أنها كانت تعمل في مطعم صيني بالبلدة |
| Sen yapmasaydın, bir Çin restoranındaki işçi yapacaktı. | Open Subtitles | اذا لم يكن لك كان يمكن أن يكون بعض كوك في مطعم صيني. |
| Burada bir Çin restoranındayım Mykes. | Open Subtitles | (أنا هنا في مطعم صيني يا (مايكا |
| Sherman Çin restoranında iken başlıyor hikaye, falında trol avcıları tarafından yakalanmak üzere olduğunu öğreniyor, öyle de oluyor. | TED | وبدأت القصة مع شيرمان في مطعم صيني حيث يحصل على ثروة كبيرة .. جراء موافقته على قطع زعنفته والذي يؤدي ذلك فيما بعد ... |
| - Her gün Çin restoranında yemek yemiyorum. | Open Subtitles | ـ لا أكل كل يوم في مطعم صيني. |
| Hele Çin lokantasında tanıştığımızı düşünürsen. | Open Subtitles | هذا جنون، خصوصاً أننا تقابلنا في مطعم صيني. |
| Bir Çin lokantasında karşılaşıp tuvalete götürebileceğin tipte Bir kız değilim. | Open Subtitles | لست النوع من الفتيات التي تلتقيها في مطعم صيني ثم تأخذها إلى الحمام |
| Sadece kızın bizim mahalledeki bir Çin lokantasında çalıştığını yazmışlardı. | Open Subtitles | فقط أنها كانت تعمل في مطعم صيني بالمدينة |
| Senin acınacak kıçının gelmesini beklerken Çin restoranındaki köpek gibi terledim! | Open Subtitles | لقد إبتدأت أتصبب عرقاً ككلب في مطعم صيني منتظراً حضور خلفيتك لتظهر هنا |