| Ama çoğu durumda gerçeğinden daha güzel oldukları için kimse umursamıyordu. | Open Subtitles | لكن في معظم الحالات كانت افضل من الأصل لم يمانع احد |
| Ancak çoğu durumda, uykusuzluk kısa sürelidir. | TED | لكن في معظم الحالات يكون الحرمان من النوم قصير الأجل. |
| Tıpkı sızdıran kova gibi, bu modeller çoğu durumda işe yarıyor. | TED | هذه النماذج ، مثل دلو مثقوب ، تعمل بشكل جيد في معظم الحالات. |
| - Virüs mü? - Lampington hastalığı olabileceğini düşünüyorum. Çok nadir görülür ve çoğu durumda zararsızdır. | Open Subtitles | أعتقد أنه مرض عادي إنه نادر و غير مؤذي في معظم الحالات |
| çoğu durumda esas sorun, oraya ulaşamamaktır. | Open Subtitles | المشكلة في معظم الحالات أنّنا نعجز عن الوصول لهناك |
| çoğu durumda cam bile yoktu. | TED | في معظم الحالات يوجد هناك زجاج |
| çoğu durumda, hiç de tuhaf değil. | Open Subtitles | في معظم الحالات هذا غير عادي بالمرة |
| - çoğu durumda mı? | Open Subtitles | في معظم الحالات ؟ |
| çoğu durumda, seninle aynı fikirde olurdum. | Open Subtitles | في معظم الحالات أتفق معك |