| ..bu işi halletmeden önce onu güvenli bir yere bırakmıştır, ya da bir akrabasının yanına. | Open Subtitles | فغالبا قام بتركه في مكان أمن ربما مع أحد الأقارب قبل ان يرتكب هذا |
| Eğer senin yerinde olsaydım, bunu hemen güvenli bir yere yatırırdım. | Open Subtitles | لو كنتُ مكانكِ، كنتُ سأضع هذه الأموال في مكان أمن على الفور |
| Hava kararmadan önce onu yamaçtan indirip güvenli bir yere götürün çocuklar. | Open Subtitles | يا رفاق، عليكم إنزاله في مكان أمن قبل حلول الظلام. |
| İhtiyacı olan şey, burada bizimle birlikte olup güvenli bir yerde kendisine gelmesini sağlamak. | Open Subtitles | أنها تحتاج ان تكون معنا هنا في مكان أمن حتي تستطيع الأستشفاء |
| Bulup güvenli bir yerde sakladığıma emin oldum. | Open Subtitles | حرصت على العثور عليها ووضعها في مكان أمن |
| Eğer peşinde biri gelirse, dosyaların güvenli bir yerde olduğunu söylersin. | Open Subtitles | لو جاء أحد لملاحقتكِ ، أخبريهم بأن الملفات لديكِ في مكان أمن |
| "Biz kızlarımızı güvenli bir yere koymak istiyoruz." | TED | وقالوا، "أردنا أن نضع بناتنا في مكان أمن". |
| İyi ki anahtarı güvenli bir yere sakladım. | Open Subtitles | الشيء الجيد أخفيتُ المفتاحَ في مكان أمن |
| Başka bir tanesini güvenli bir yere taşıdım. | Open Subtitles | أي شخص اخر كنت اضعه في مكان أمن |
| Başka bir tanesini güvenli bir yere taşıdım. | Open Subtitles | أي شخص اخر كنت اضعه في مكان أمن |
| Geri dönmeni ve güvenli bir yere gitmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن يستدير ويذهب في مكان أمن. |
| Aldm ve güvenli bir yere gönderdim. | Open Subtitles | لقد فعلت ذلك، وأرسلته في مكان أمن. |
| - Sen işini yaptın. Onu güvenli bir yere götür. | Open Subtitles | ضعها في مكان أمن |
| Samir'i güvenli bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | سأذهب لأخفي سمير في مكان أمن |
| Beni güvenli bir yere götüreceğine söz vermelisin. | Open Subtitles | يجب ان تحميني في مكان أمن |
| O yüzden bunu benim için güvenli bir yerde tutacaksın. | Open Subtitles | لهذا السبب ستحتفظ بهذه في مكان أمن من أجلي |
| O parayı senin için güvenli bir yerde muhafaza ediyorum, Patrick. | Open Subtitles | حسنا, انا محتفظ بها في مكان أمن لك, "باتريك". |
| Bunu benim için güvenli bir yerde saklayacaksın. | Open Subtitles | ستحتفظ بهذه في مكان أمن من أجلي |
| Ama güvenli bir yerde, yemin ederim. | Open Subtitles | أنصت ، إنه في مكان أمن أقسم لك |
| Daha güvenli bir yerde, mutlu bir şekilde yaşayabiliriz. | Open Subtitles | وجميعنا نعيش في مكان أمن و نكون سعداء |
| güvenli bir yerde. | Open Subtitles | -مخفي، في مكان أمن |