| Böyle güzel bir yerde yaşadığına göre, halin vaktin yerinde olmalı. | Open Subtitles | برؤيتي لطريقة عيشك في مكان لطيف كهذا يبدو وكأنك تملك الكثير |
| Ben şimdi güzel bir yerde, güzel bir yemek istiyorum. | Open Subtitles | أريد بعض الطعام في مكان لطيف في جو لطيف ، مع اشخاص لطفاء |
| Bıktım şu farelerden. Neden güzel bir yerde kalamıyoruz? | Open Subtitles | أنا تعبت من الجرذ لماذا لا نقيم في مكان لطيف ؟ |
| Güzel bir yer olsun. | Open Subtitles | في مكان لطيف |
| Öyleyse, cuma akşamı için güzel bir yerde rezervasyon yaptıracağım. | Open Subtitles | جيد , إذا سأدبر لك حجز للعشاء ليلة الجمعه في مكان لطيف, |
| güzel bir yerde, öğle yemeği yeriz. Siz seçin. | Open Subtitles | تناولي الغداء معي في مكان لطيف تختارينه |
| - Evet. güzel bir yerde akşam yemeğine ne dersin? | Open Subtitles | سوف آخذك إلى العشاء في مكان لطيف جدا |
| güzel bir yerde. | Open Subtitles | في مكان لطيف وجميل |
| Neden adamımız Wyatt işini güzel bir yerde yürütmüyor kaplıcada falan? | Open Subtitles | لماذا هذا الفتى (وايت) لا يمكنهُ مزاولة عمله في مكان لطيف مثل منتجع صحي ؟ |
| güzel bir yerde. | Open Subtitles | في مكان لطيف |