"في مكان من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yerde
        
    bir yerde iz bırakmadan yaşayamazsın. Open Subtitles لا يُمكنك أن تعيش في مكان من دون أن تترك بصمة.
    Bunu gizli bir yerde yapmamalıyız her gün görebileceğimiz bir yerde yapmalıyız. Open Subtitles يجب ان لا نقوم بفعل هذا في مكان من العدم يجب ان نفعل هذ في مكان نراه كل يوم
    Tamam bu durumda balayı benim seçtiğim bir yerde olacak. Open Subtitles حسن في هذه الحالة سيكون شهر العسل في مكان من اختياري
    Neden Natalie gibi bilgisayar mühendisi bir teknoloji dehası cep telefonu çekmeyen bir yerde otursun ki? Open Subtitles لماذا قد تعيش مهندسة كمبيوتر عبقرية مثل ناتالي في مكان من دون خدمات الهاتف المحمول ؟
    Bay Grayson'un anısına hürmeten en iyisi mirasını torununun çocuğunun eğleneceği bir yerde kullanmaktır. Open Subtitles ماهي أفضل طريقه من دفع ضريبة ذكرى السيد جريسون أكثر من إستخدام الميراث في مكان من أجل أن يستمتع فيه حفيده ؟
    Amaç onu öldürmekse niye kurtarılacağı bir yerde vurdu ki? Open Subtitles ان كان قاصداً قتلها لم سيطلق عليها النار في مكان من الممكن ان تنقذ فيه ؟
    Sanırım seni daha önce bir yerde gördüm. Open Subtitles أعتقد أنني رأيتك في مكان من قبل
    # Kalabalık bir yerde # # Buluşur çocuk kızla # Open Subtitles "الولد يقابل الفتاه في مكان من الإزدحام"
    Böyle bir yerde, o insanlarla ne yapılır bilmiyorum. Open Subtitles - لا أعرف كيف أفعل ذلك لا أعرف كيف أكون في مكان من هذا القبيل
    Heyetin seçtiği bir yerde, kilise avukatları ve Romalı halktan seçilecek kişilerin önünde. Open Subtitles - أجل - في مكان من أختيار المجمع أمام مجموعة من محامي الشريعة و العامة الرومان
    Seçtikleri bir yerde Danimarkalılarla savaşmak için uzun bir yol katetmek dikkate değer bir strateji değil. Open Subtitles رحلة طويلة لمقاتلة الدنماركيين في مكان من إختيارهم ليست خطة تستحق التفكير ...
    Fakat tamamen aynı hava olayı dünyanın zayıf altyapılı olan, insanların güvence altında olmadığı veya sağlam bir destekleyici unsurun bulunmadığı bir yerde olduğunda, bunun etkileri harap edici olabilir. TED ولكن إذا صار نفس الحدث المتعلق بسوء الأحوال الجوية في مكان من العالم ذو بنية تحتية ضعيفة، أو حيث لا تتوفر حماية جيدة للأشخاص، أو لا يملكون شبكات دعم جيدة، إذن أثر تغير المناخ من الممكن أن يكون مدمرا.
    Dani'yi daha önce bir yerde gördüğünü söyleyip duruyordu. Open Subtitles كما تعرفين، هو ظل يقول بإنه رأى (داني) في مكان من قبل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more