| Yarın babanın evinde gerçek bir yatakta uyuyacaksın. | Open Subtitles | غذا ً ستنامين في سرير حقيقي في منزل والدك. |
| Eve gitmenin hiçbir yolu olmayan babanın evinde. | Open Subtitles | في منزل والدك من غير اي طريقة للوصول للبيت |
| Çünkü kardeşini babanın evinde buldum ve çok iyi değil. | Open Subtitles | لأنني وجدت أخاك في منزل والدك وهو ليس في حالة جيدة |
| Doktora babanın evinde buluşacağımızı söyledim. | Open Subtitles | قلت للطبيب بأني سأقابله في منزل والدك |
| Hala babanın evinde olduğumuza inanamıyorum. | Open Subtitles | ما زلت لا أصدق أننا كنا في منزل والدك |
| Allah aşkına Nick, babanın evinde ne var? | Open Subtitles | إذن، مالذي يوجد في منزل والدك ؟ |
| Sam, babanın evinde çalışan 20 kadar insan var. | Open Subtitles | ( سام)! هناك قرابة 12 رجلًا.. يعملون في منزل والدك الآن |
| babanın evinde kalmasına izin ver. | Open Subtitles | دعيه يقيم في منزل والدك |
| babanın evinde yatabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أن تنام في منزل والدك |
| Doktora, onunla babanın evinde buluşacağımı söyledim. | Open Subtitles | سألتحق بالطبيب في منزل والدك |
| Amy'nin günlüğü. babanın evinde bulduk. | Open Subtitles | (إنّها مذكرة (ايمي وجدناها في منزل والدك |
| babanın evinde ne demek? | Open Subtitles | مالذي يعنيه ذلك, "في منزل والدك"؟ |
| - babanın evinde. | Open Subtitles | - في منزل والدك |