"في ميلان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Milano'
        
    • Milan'daki
        
    Milano'ya dönünce Via della Spiga'da bir daire istiyor ama. Open Subtitles ولكن حينما تكون في ميلان ترغب بالحصول على شقةٍ أنيقة
    Pekâlâ, baylar, kız kardeşim beni Milano'ya, Bayan Calzecchi'ye götürdüğünde dokuz yaşındaydım. Open Subtitles كنت في التاسعة عندما تولى أختي لي لمعرفة السنيورة Calzetti في ميلان.
    Ben de bir yaz, opera tarihi çalışmak için Milano'ya gitmiştim. Open Subtitles صَرفتُ ذلك الصيفِ في ميلان دِراسَة تأريخِ الأوبرا.
    Milan'daki fabrikada seni işe sokabilmesi için neden babana sormuyorsun? Open Subtitles لم َلاتطلب والدك يمكنه تشغيلك في مصنعه في ميلان
    Evet, Milan'daki "Ayna" da. Open Subtitles حصلت علي شغل. نعم،في "المرايا" في ميلان.
    "Milano'da Mucize" filminin son sahnesinde gecekondu sakinleri süpürge üzerinde havaya uçarlar. TED في المشهد الأخير من فيلم "معجزة في ميلان" كان سكان الأحياء الفقيرة يحلقون نحو السماء على المكانس الطائرة.
    Kısaca size neden Milano'da olduğumu söyleyeyim. TED بعد قليل ساخبركم لماذا كنت في ميلان.
    Duyduğuma göre Milano'da onu öldürme fırsatın varmış. Open Subtitles لقد سمعت أنه كانت لديكِ فرصة لقتلها " في " ميلان
    70'lerin başında Milano'dayız. Open Subtitles نحن في ميلان في أوائل السبعينات
    Milano'ya yerleştikten sonra pek çok seyahat ettim. Open Subtitles سافرتُ قليلاً ثمّ إستقر بي المقام في "ميلان"
    16 yaşındayken Milano'daki bir adam bana kartını vermişti. Open Subtitles رجل في "ميلان" أعطاني بطاقة عمله وأنا في السادسة عشر
    Milano'da bir bir din adamıyla görüşmem gerekiyor. Sonra konuşuruz. Open Subtitles أنا بحاجة للتحدث مع احد في ميلان.
    Bu arada,iki hafta önce Milano'da bir sergim vardı. Ve o sergide dokuz metrelik baskılarımız vardı. TED حقيقةً، كانَ لدينا صورٌ بطولِ تسعةِ أمتارَ في معرضٍ أقمناه في (ميلان) الأسبوعَ الماضي.
    Sen de Milano'da modellik yapmıyorsun siyah sürtük. Open Subtitles لا أراكَ تعرضُ الأزياء في (ميلان) أيها الحقير الأسوَد
    Heinrich Strauss. Milano'daki Kulüp Delphi'de buluşacaklar. Open Subtitles ( هنريك ستراوس ) " في ملهى ( ديلفي ) في " ميلان
    Sydney Bristow seni Milano'da buldu. Open Subtitles " سيدني بريستو ) عثرت عليكِ في " ميلان )
    Milan'daki yeni defileye. Open Subtitles جيد ، عرضنا القادم سيكون في ميلان
    Daniel, seni Milan'daki o işten sonra hiç görmedim. Open Subtitles دانيال ,لم أرك منذ تلك الرحلة في ميلان
    Bu Dikey Orman Milan'daki bir çift toplu konut binası, en görünür özellikleri yeşil olmaları. TED هذه الغابة العمودية وهي عبارة عن برجين سكنيين في (ميلان)، وأكثر ميزة ظاهرة لها هو الخضرة.
    Hadi ama Lely. Burası Milan'daki büyük bir opera salonu değil. Open Subtitles (بحقك يا (ليلي هذه ليست بالأوبرا في ميلان
    Daima bütünsel inzivaya çekilmek önce Milan'daki dolabını doldurur. Open Subtitles دومًا ما تعيد ملأ خزانة ملابسها في (ميلان) قبل الذهاب لخلوةٍ شاملة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more