"في مُحاولة" - Translation from Arabic to Turkish

• için

Geçidi yok etmeye yanaşmadığınız için bana başka seçenek bırakmadınız.
بأستثنائِكَ أنت كُنتَ غير راغب حتى في مُحاولة لتدمير البوابة وقد تركتني بدون أي خيار

Bizi şaşırtmak için de cesedi oraya kadar sürükledi.
لذا فإنّه سحب الجثة إلى هناك، في مُحاولة لتشتيتنا.

Şu şekerlemelerden bulmak için bir sürü ufak dükkana girdik. Her dükkandan bir şey almak için tutturdu.
في مُحاولة لإيجاد غِلاف الحلوى، وأصرّ على شراء شيءٍ في كلّ متجر.

..çeteye geri dönmem için yolumu arıyorum. Ve sonra Meksikalı elemanın bana..
في مُحاولة لكسب طريق عودتي إلى عصابة المنطقة الغربيّة.

40 yılımı bir adamı anlamak için harcadım.
قضيتُ 40 عاماً في مُحاولة لفهم رجل واحد.

Benim için onu kazanmak adına 50 dolardan fazla harcamıştın.
أنفقت أكثر من 50 دولار في مُحاولة لكسب لأجلي.

- Dünya ekonomisini kurtarmak için Borsa'ya gidiyoruz.
إننا نتوجّه إلى مبنى البورصة في مُحاولة لإنقاذ اقتصاد العالم.

- Dünya ekonomisini kurtarmak için Borsa'ya gidiyoruz.
ما الأمر؟ إننا نتوجّه إلى مبنى البورصة في مُحاولة لإنقاذ اقتصاد العالم.

Bu aralar birine güzel gözükmek için çok kilo veren oldu mu hiç?
أخسر أيّ أحدٍ هُنا مُؤخراً وزناً كبيراً في مُحاولة ليبدو مُناسباً لشخصٍ؟

Şu akıllı mutfak kodlarını bitirmek için boğazına kadar işe batmış ve telefonunu sessize almış diye düşünüyorum.
سأخمّن أنّه غارق تماماً في مُحاولة إنهاء كود المطبخ الذكي، وقام بإغلاق هاتفه.

Polisler asıl adamları yakalamak için sürekli burayı gözetliyormuş.
كانت شرطة المدينة تُراقب المكان في مُحاولة منا للإمساك باللاعبين الكبار

Resimler, kanun güçlerini uyuşturucu ticareti ile bağlantılı göstermek için yayılıyor.
تم تعميم الصور على دوائر قوات إنفاذ القانون في مُحاولة لربطهم بتجارة المُخدرات

Onu canlı yakalamak için daha fazla insan kaybedeceksiniz.
أنتَتفقدالمَزيدمنالناس... في مُحاولة إحضاره علي قيد الحياة

Siz de ya bizi durdurmak için ölmeyi denersiniz ya da bizi boşverip arkadaşlarınızı kurtarmaya çalışırsınız.
إمّا أن تُعرّض نفسك للقتل في مُحاولة إيقافنا... أو بإمكانكم نسيان أمرنا والذهاب لإنقاذ أصدقائكم.

Vales de şehre bunun için gelmiş Batı Yakası'ndakiler ve Jamaikalılar için.
إذن (فاليز) يأتي للمدينة في مُحاولة للإستقواء على عصابة المنطقة الغربيّة والجامايكيين.

Vales de şehre bunun için gelmiş.. ..Batı Yakası'ndakiler ve Jamaikalılar için.
إذن (فاليز) يأتي للمدينة في مُحاولة للإستقواء على عصابة المنطقة الغربيّة والجامايكيين.

Bakın, burada silahları satanın kim olduğunu öğrenmek için çok zaman ve enerji harcadık ve sizin buraya gelip... soruşturmamızı batırmanıza izin vermeyeceğim ta ki o insanı yakalayıp tutuklayana kadar.
اسمعوا، لقد قضينا وقتاً طويلاً وطاقة في مُحاولة إكتشاف من يبيع أسلحة في هذا المكان، ولن ندعكم تتدخّلون وتُفسدون تحقيقنا حتى يتم التعرّف على ذلك الشخص ويتمّ إعتقاله.

Bakın, burada silahları satanın kim olduğunu öğrenmek için çok zaman ve enerji harcadık ve sizin buraya gelip soruşturmamızı batırmanıza izin vermeyeceğim ta ki o insanı yakalayıp tutuklayana kadar.
اسمعوا، لقد قضينا وقتاً طويلاً وطاقة في مُحاولة إكتشاف من يبيع أسلحة في هذا المكان، ولن ندعكم تتدخّلون وتُفسدون تحقيقنا حتى يتم التعرّف على ذلك الشخص ويتمّ إعتقاله.

Belki de gizlice Fidel'in vücuduna biotoksin vermek için el sıkışmaya yollanmıştır.
ربّما أرسل لمصافحة مع (فيدل) في مُحاولة سرّية لنشر سمّ حيوي في جسده.

O adamları için çalıştığından, Saul Tanrı'yı gücendirmiştir.
في مُحاولة لإرضاء رجاله اغضب (شاول) الله