| Eğer bu sizin Dövüş kulübünde ilk gecenizse, dövüşmek zorundasınız. | Open Subtitles | هذه أول ليله لك في نادي القتال أنت مضطر للقتال |
| Roy, ben Dmitri. Geçen gece seninle Rage kulübünde tanışmıştık. | Open Subtitles | روي انا ديميتري لقد قابلتك في نادي ريج تلك الليلة |
| İşten sonra hep şehir kulübünde takıldığını söyledi. Belki de oradan bir geçebiliriz. | Open Subtitles | لقد قال بأنه يخرج ليرفه عن نفسه بعد العمل في نادي السوبر سيتي |
| Sen ve Süpermen uzay istasyonunda eski Sıfır Yerçekimi kulübüne katıldınız, değil mi? | Open Subtitles | انتي وسوبرمان اجتمعتما في نادي انعدام الجاذبية. فوق على محطة الفضاء, أليس كذلك؟ |
| Dövüş Kulübü'ne ilk kez gelen bir herifin kıçı bir kurabiye hamuruydu. | Open Subtitles | أنت في نادي القتال شخص أخر غيرك وأنت خارجه الشخص الذي يأتي لنادي القتال للمره الأولي يكون ضعيفاً كالعجينه اللينه |
| Golf kulübündeki adamın verdiği zarf işte. | Open Subtitles | الذي أعطاك اياه الرجل في نادي الجولف هذا ما أتحدث عنه |
| Cumarteri günü Coco Bongo kulüpte yapılacak yardım balosu için 2 bilet. | Open Subtitles | هذا ما سيجعل خدودك وردية تذكرتان إلى الكرة الخيرية في نادي الكوكو بونجو .. |
| Hayatım alt üst olurken beyefendiler kulübünde yaptıkların yardım etmek miydi? | Open Subtitles | هذا ماكنت تفعله في نادي الرجال المحترمين عندما كانت حياتي تحترق؟ |
| Bunu söylediğime inanamıyorum ama Glee kulübünde olmayı da çok seviyorum. | Open Subtitles | ولا اصدق انني اقول ذلك لكني احب انني في نادي الغناء |
| Kitap kulübünde ortaya çıkan adam Severenson Klemah adında birisi için çalışıyor. | Open Subtitles | البلطاجيون الذين كانو في نادي الكتاب يعملون لصالح رجل إسمه سيرفرسون كليما |
| Tamam, bu işareti daha önce avcılık kulübünde de gördüm. | Open Subtitles | حسناً، لقد رأيت تلك العلامة من قبل في نادي الصيد |
| Adalet Bakanı'yla tören gününde seaview golf kulübünde neler konuştunuz? | Open Subtitles | عما تحدثت أنت والنائب العام في نادي الغولف يوم الذّكرى؟ |
| 1950'lerde New York'taki bir gece kulübünde yaşamların ve aşkların kesişmesini anlatıyor. | Open Subtitles | انها قصة عن الحياة والاحباب في نادي ليلي في نيوريورك في الـخمسينات |
| Teknik olarak hâlâ sahibi sayılmazlar. Ayrıca o şu anda, tenis kulübünde. | Open Subtitles | إنّها عمليًّا لم تتملّكهم بعد، كما أنّها عضوة في نادي كرة المضرب. |
| Bunlar ayrı ayrı seçenekler mi yoksa karın striptiz kulübünde mi kalıyor? | Open Subtitles | هل تلك خيارات منفصله ؟ أو زوجتك تعيش في نادي التعري ؟ |
| Gençlik kulübünde bana terbiyesizlik yaptı. Babamın hatırına buraya geldim. | Open Subtitles | لقد أساء التصرف في نادي الشباب، لقد جئت بسبب والدي |
| Ama kitap kulübüne üye olunca kitap okumuş kadar oluyorum. | Open Subtitles | ولكن كوني في نادي الكتاب, يجعلني أشعر بأني أقرأ الكتب |
| Yakın zamanda, Şehir Kulübü'ne kabul edilmiş. | Open Subtitles | لقد تم قبولها حديثا كعضوة في نادي بوتوماك |
| Faşist şehir kulübündeki evlilik törenine katılmam için. | Open Subtitles | أعطيني سبب جيد لأحضر حفل إستقبال زواج في نادي الريفي الفاشي |
| Cumarteri günü Coco Bongo kulüpte yapılacak yardım balosu için 2 bilet. | Open Subtitles | تذكرتان إلى الكرة الخيرية في نادي الكوكو بونجو، السّبت. |
| El Sombrero Club'da çalışan Sonia adında bir Meksikalı kızla yaşardı. | Open Subtitles | يعيش مع فتاة مكسيكية تدعى سونيا يستخدمها للعمل في نادي سومبريرو |
| Dövüş Kulübü'nün ilk kuralı, Dövüş Kulübü hakkında konuşmayacaksınız. | Open Subtitles | مرحباً في نادي القتال القاعده الأولي في نادي القتال هي |
| Son gece, Ulusal Şiir Klubü'nde bir okuma yaptım. | TED | وفي الليلة الأخيرة، قدمت قراءة مطولة في نادي الشعر الوطني. |
| Şarap Kulübü'ndeki gibi muhteşem bir tartışma ortamı yaratmayı umuyordum. | Open Subtitles | هو فقط ذلك أنا كُنْتُ أَتمنّى الإثارة نفس نوعِ النِقاشِ النشيطِ عِنْدَنا في نادي النبيذَ. |
| Ve kulüpteki partiye teslimat yaptıktan sonra bir araba çalıp kaza yaptı. | Open Subtitles | وبعد أن قامت بإيصال إلى حفلة في نادي البلدة سرقت وحطمت سيارة |
| Sue, Shue, Glee kulübünün durumunu öğrenmek için siz çağırdım. | Open Subtitles | سو , شو لقد استدعيتكم لمعرفة مايحصل في نادي الغناء. |