"في هذا الشيء" - Translation from Arabic to Turkish

    • bu şeyin içinde
        
    • bu olayda
        
    • O şeyin içinde
        
    • bu işte
        
    • bu şeyde
        
    • bunun içine
        
    Evet, yani, ah, boyası hep dökülmüştü... ve hatırladığım kadarıyla, ah- bu şeyin içinde uyumayı seviyorlardı... etrafa işeyip, pislemedikleri zamanlarda. Open Subtitles أجل ، أه ، حسنا ، الطلاء كان قد زال وأنا نوعا ما تذكرت أنهم يحبون النوم في هذا الشيء
    Bu sonuçlara göre bu şeyin içinde on pound'luk naqahdah var. Open Subtitles وفقا لهذه القراءات ، هناك كتلة تزن عشرة بوندات من الناكودا في هذا الشيء
    İki Amerikalı bu olayda kısılı kaldı, efendim. Open Subtitles شخصان اميركيان حوصرا في هذا الشيء , سيدي
    İki Amerikalı bu olayda kısılı kaldı, efendim. Open Subtitles شخصان اميركيان حوصرا في هذا الشيء , سيدي
    O şeyin içinde 2000 beygir falan olmalı! Open Subtitles لابد ان لديه قوة الفى حصانا في هذا الشيء
    O şeyin içinde. Open Subtitles لقد تركتني في هذا الشيء.
    Kazanın ya da kaybedin, kardeşin bu işte seninle birlikte. Open Subtitles الفوز أو الخسارة، أخوك وتضمينه في في هذا الشيء معك.
    Harika, bu durumda bu şeyde, 566 milyon 400 bin oda olmalı. Open Subtitles أوه ، عظيم ، حسناً ، إنها فقط 566مليون و400ألف غرفة في هذا الشيء
    Seni bunun içine kapatamam. Open Subtitles لن أحبسك في هذا الشيء.
    Tanrılara çok şükür bu şeyin içinde otomatik pilot var. Open Subtitles شكرا الآلهة أن هناك الطيار الآلي في هذا الشيء.
    Belkemiğimi kırdıktan sonra, bir yılımı rehabilitasyonda bu şeyin içinde nasıl yaşayacağımı öğrenerek geçirdim. Open Subtitles بعد كسرت ظهري، قضيت سنة في اعادة التأهيل تعلم كيفية العيش في هذا الشيء.
    Yolu bu şeyin içinde geçirmene gerek yok yahu. Open Subtitles بحق المسيح، لستِ مضطرّة لتمضية الرحلة في هذا الشيء.
    bu şeyin içinde bir saatten fazla kalmam gerekmiyor değil mi? Open Subtitles أمي، لا يجب أن نمكث في هذا الشيء أكثر من ساعة، أليس كذلك؟ لأن...
    Ve şunu bilmeni istiyorum, bu olayda beraberiz. Open Subtitles وأنا فقط أريدك أن تعرف جيدا اننا في هذا الشيء معا ...
    bu olayda taraf olmak da istemiyorum. Open Subtitles كما أنني لا آخذ اي جانب في هذا الشيء
    O şeyin içinde gitmiyorum! Open Subtitles أنا لا أذهب في هذا الشيء!
    Aranızda neler oluyor bilmiyorum ama bu işte ona ihtiyacım var. Open Subtitles انضر, مهما يجري بينكما, اريده في هذا الشيء.
    Ama bu işte beraberiz. Sizden kendinize ve birbirinize inanmanızı istiyorum. Open Subtitles نحن في هذا الشيء معا ، لذا أطلب منكم أن تؤمنوا بأنفسكم و ببعضكم البعض
    bu şeyde biraz daha yüksek puan alırsan Rylanlar Ko-dan imparatorluğuyla savaşmak için seni alabilirler. Open Subtitles انت تحرز تقدماً عالياً في هذا الشيء الرايلن سيجندونك القتال ضد امبرطورية كو دان
    Seni bunun içine kapatamam. Open Subtitles لن أحبسك في هذا الشيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more