Issız bir yerde bir kulübenin içindeyim. | Open Subtitles | انا في كابينه في وسط اللامكان |
Çölün ortasında hiçbir yerin ortasında, ama Vegas yolu üstünde, bilirsin işte, arada bir benzin almak için bir araba durur. | Open Subtitles | لقد كانت في وسط الصحراء, في وسط اللامكان و لكن بالطريق إلى فيجاس, لذا, كما تعلم من وقت لآخر, ستقف سيارة لتحصل على الوقود |
- Hayır. Bilmediğim bir yerin ortasında durmayacağım. | Open Subtitles | كلا، لن اتوقف في وسط اللامكان |
Kuş uçmaz kervan geçmez bir yer. | Open Subtitles | نحن في وسط اللامكان |
Orman içinde bir kulübede Kuş uçmaz kervan geçmez bir yer için Danny'i ikna ettim. | Open Subtitles | لقد أقنعت (داني) أن يحجز مقصورة في الغابات في وسط اللامكان اسمه شيءٌ ما أو شيءٌ آخر. |
Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeyiz. | Open Subtitles | نحن هنا في وسط اللامكان. |
Sarah, Kuş uçmaz kervan geçmez bir yerdeyiz. | Open Subtitles | سـاره)، نحن في وسط اللامكان) |