Adamın kaşı yoktu ve Sağ elinde sadece dört parmağı vardı. | Open Subtitles | لم يكن لديه حاجبان، وفقط لديه أربعة أصابع في يده اليمنى |
Sağ elinde de karpal tüneli sendromu var. | Open Subtitles | وكان مصاباً متلازمة النفق الرسغي في يده اليمنى. |
Silahın Sağ elinde olmasına yol açacak birkaç sebep geliyor aklıma ama Talt'ın silahının yeri bana da tuhaf geliyor. | Open Subtitles | الان، يمكنني التفكير بعدة اسباب جعلت السلاح يكون بالنهاية في يده اليمنى لكن وضعية مسدس تالت تبدو بالنسبة لي مضحكة ايضاً |
Ben bile yanımda götüremedim." Sağ elinde tebeşir falan yoktu. | Open Subtitles | ولم يكن هناك طباشير في يده اليمنى |
Sağ elinde mezuniyet yüzüğü vardı. | Open Subtitles | يضع خاتما باهض الثمن في يده اليمنى |
Sağ elinde, ebediyen huzur vardır. | Open Subtitles | في يده اليمنى هناك متعة إلى الأبد |
Sağ elinde bir yıldız dövmesi var | Open Subtitles | لقد كان يمتلك وشم في يده اليمنى |
- Sağ elinde bir 45'lik silah ile değil mi? | Open Subtitles | مع إشاره في يده اليمنى ؟ - صحيح - مثير للإهتمام |
"Sağ elinde Kader Tebeşirini tutuyor." | Open Subtitles | في يده اليمنى هناك... طباشير القدر |
Bizim yeni arkadaşımızın da Sağ elinde nasır vardı Kuroda eğitimli kılıç ustalarının elinde olanlarından. | Open Subtitles | وصديقنا الجديد هذا لديه تصلبات في يده اليمنى تدل على تدربه لدى سيافي (كورودا) |
Sağ elinde. | Open Subtitles | أنه في يده اليمنى |
Silahı Sağ elinde tutuyordu. | Open Subtitles | كان يحمل مسدس في يده اليمنى |