| Schillinger'ın oğlu Hank yaptı, ama piç herif teknik bir nedenle paçayı kurtarmış. | Open Subtitles | ابنُ شيليجَر، هانك فَعَلَ ذلك لكنَ الوَغد نَجا بسببِ مُشكِلَة تِقَنيَة قانونيَة |
| Bunu Schillinger yaptı. | Open Subtitles | - هيا، شيلينجَر مَن فَعَلَ هذا |
| O Frankie'ye birşey yaptı mı? | Open Subtitles | هَل فَعَلَ شيئاً بِفرانكي؟ |
| Ve evet, Louis'e ve bir anlık moral çöküşüne kırgın olduğum doğru ama bunu sadece aşkından yaptı biliyorum, ve onu affettim. | Open Subtitles | ونعم، إنّه صائباً أنّني كُنتُ (غاضبةًمن(لوي.. ولقد فَعَلَ شيئاً غير أخلاقيّاً، لكنّه فعل مافعله من أجل الحُب، |
| yaptı O halde | Open Subtitles | - فَعَلَ... اذن |