"قارص" - Translation from Arabic to Turkish

• Kıskaçlı
• buz gibi
• Çok soğuk
• buz gibiydi
• soğuk olduğu

Bay Kıskaçlı'yı yemeyeceğiz. Ailemizin bir parçası oldu artık.
لن نأكل السيد (قارص) فهو فرد من العائلة الآن

Kıskaçlı, sana pilav pişirdim.
قارص) ، لقد أعددت لك أرز مع اللحْم والجبن‏)

Kız kardeşinle gurur duyuyor musun Bay Kıskaçlı?
ألست فخوراً بأختك الكبيرة يا سيد (قارص)؟

Kes şunu! Kapatıyorum camı, buz gibi hava zaten.
هذا يكفي أغلق النافذة، الجو قارص

- Hava buz gibi, değil mi? - Evet.
الطقس هناك قارص البرودة , صحيح؟

Dışarısı Çok soğuk olduğu için dolaşırken donuyorum çünkü hiç param yok ve sen bana borçlusun.
تدين لي بهذا المال لشخص مثلي في حين أن البرد قارص خارجا بسبب اني لم احصل على مالي

Zifiri karanlıktı ve hava buz gibiydi.
بسبب أن الوقت كان ظلامٌ دامس و برد قارص

Kusura bakma, Marge. Kıskaçlı arka bahçede kuşları kovalarken oldu.
متأسف يا (مارج) ، لقد اتسخ قارص) بينما يطارد الطيور في الحديقة)

Hadi bakalım! Al sana, Kıskaçlı.
خذ هذا يا قارص

Kıskaçlı böyle olmasını isterdi.
(هذه كانت إرادة (قارص

Beni canım, lezzetli Kıskaçlı'm.
يا عزيزي (قارص) الحلو

He ya- Kıskaçlı?
أجل ، (قارص) ؟

Kıskaçlı?
! (قارص)

Kıskaçlı!
! (قارص)

Kıskaçlı'm.
! (قارص)

- Hava buz gibi olur.
-سيكون الطقس قارص البرودة -حسناَ ؟ ؟

Dışarısı buz gibi.
الجو قارص البرودة هنا

Çünkü buz gibi.
لأن البرد قارص هنا

Pekala, hava buz gibi ve neden bahsettiğin konusunda...
-حسناً ، ان الجو قارص ، وليس لدي فكرة ...

Kontes burada durmamalısınız. Çok soğuk.
ياكونتيسة يجب ان لاتكوني هنا في الخارج لان البرد قارص

Doktor, hava Çok soğuk ve ben Rio'ya göre giyinmiştim.
"البرد قارص دكتور. لقد ارتديت ملابسا مناسبة لـ"ريو

İçerisi soğuk olduğu için üzgünüm. Bazen o kadar soğuk oluyor ki katlanamıyorum.
آسفه البرد قارص هنا أحيانا يكون المنزل بارد جدا