| Ajan Atsumi bunun statik bir sapma olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت العميلة (أتسومي) أنّها انحرافات إحصائيّة |
| Belki de sahiden Fil Prjesi'nde çalıştım. Ajan Dunham'ın söylediği gibi. | Open Subtitles | ربّما شاركت بـ"مشروع الفيل"، كما قالت العميلة (دونام). |
| Ajan Prentiss onu kaçıranın tıbbi geçmişi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت العميلة (برينتس) أن المرأة التي اختطفتها خضعت للتدريب الطبي |
| Ajan Shaw, rahatlamamız gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | كلاّ، قالت العميلة (شو) أننا بحاجة لتخفيف الضغط. |
| Ajan Rice'ın dediğine göre, kızımı geri almamı sağlayan adam sizmişsiniz. | Open Subtitles | لقد قالت العميلة (رايس) بأنكم الرجال المسؤولون عن عودة إبنتي |
| Ajan Lisbon'ın ifadesine göre Todd Johnson yanmadan önce sana söylemek istediği bir sırrı olduğunu ifade etmiş sadece sana söylemek istediği. | Open Subtitles | قالت العميلة (ليزبن) أنّه قبل أن يحترق (تود جونسون) ، أشار إليها أنّه يريد إخباركَ بسرّ أنتَ بمفردكَ |
| Ajan Dunham kurbanlarını ızdıraptan kurtarmak istiyor olabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قالت العميلة (دونام) أنّه قد يحاول تخليص ضحاياه مِن بؤسهم، |
| - Nasıl? Ajan Dunham soyadının sizin gibi Bishop olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت العميلة (دونام) أنّ اسمه (بيشوب)، كاسمك. |
| Ajan Walker ölmeden önce ne dedi? | Open Subtitles | ماذا قالت العميلة "وولكر" قبل وفاتها ؟ |
| Ajan Navabi, kızın ikinci bir araçla tek başına kaçmaya çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قالت العميلة (نافابي) أنها حاولت الهرب بإستخدام سيارة ثانية |
| Ajan Jareau bir şey bulduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | قالت العميلة (جارو) أن لديك شيئاً |
| Ajan Rice burada bekleyebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت العميلة (رايس) بأن بإمكاني الإنتظار هنا... |
| Ajan Christopher bize anahtarın ne işe yaradığını bulmamızı söylemişti. | Open Subtitles | ماذا ننتظر منهم؟ لقد قالت العميلة (كريستوفر) أننا... |
| Madem özel Ajan Shaw öyle dedi... | Open Subtitles | -حسناً، لو قالت العميلة (شو) ذلك ... |