"قالهُ" - Translation from Arabic to Turkish

• söylediği
• dediğini
• söylediğini
• söylediklerine

Ama altıncı ilçeyle ilgili anneme söylediği şeyi asla unutmuyorum:
ولكن لن أنسى أبداً ما قالهُ "لأمي عن "الحيّ السادس

Hayır, konuşmadım. Ne söylediği umrumda değil.
كلا, لم أفعل بغض النظر عما قالهُ

Kötü kurdun hakime söylediği ilk şey neydi?
ماذا كان أول شيء قالهُ للقاضي؟

Merhum kralın bir keresinde ne dediğini hatırlıyor musunuz?
هل تتذكرُ ماالذي قالهُ الملك الراحل من قبل؟

Sana ne dediğini neden söylemiyorsun?
لمَ لا تقولين لي ما قالهُ لكِ فحسب؟

Bana bunu söylediğini kimseye söylememiştim, mahkemeye bile.
لم أخبر أحداً بما قالهُ لي, ليس حتى في المحاكمة

O şamanın söylediklerine bakarsak onun bakış açısına göre hayaletler ölmüş kişilerin ruhlarıdır.
ممّا قالهُ الشامان لك، وجهةُنظرهِ، أنّ الأشباح هيَ أرواح الناس الذين لقوا حَتفهم، أليسَ كذلك؟

İhtiyarın senin için söylediği her ley doğruymuş.
كلُ ما قالهُ العجوزُ عنكَ كان صحيحاً

Jae Hyeok'un söylediği doğru.
بالضبط. ما قالهُ جاي هيوك صحيح.

söylediği bu değildi.
ذلك ليس ما قالهُ بالضبط

Peki ya doktorun söylediği?
ماذا بشأن ما قالهُ الطبيب؟

Bu Danny'nin burası için söylediği en nazik şey.
هذا أجمل شئٍ قالهُ (داني) بشأن هذا المكان

Bilmiyorum. söylediği bir şey yüzünden.
.أنا لا أعرف شئٌ ما قالهُ

Don Owen'ı bilirsin, onunla tanışmıştın söylediği bir şey asla aklımdan çıkmadı.
(دون أوين)، الذي التقيت به شيء واحد قالهُ تقدم حقا معي.

Bilirsin, sadece birinin söylediği bir şey.
لتعرفِ... انهُ مجرد شيء قالهُ أحدهم.

Ve Cahill'in bizim hakkımızda söylediği her şey gerçekmiş gibi gözükmeye başlayacak.
وكل شيء قالهُ (كاهيل)بشأننا سيبدو حقيقاً.

Ajanların ne dediğini duydun.
حسنا، هل سمعتَ ما قالهُ العميلين.

Şanslı Luciano'nun sana ne dediğini söyleyecek misin?
-هل ستخبرني بما قالهُ (لوشيانو) المحظوظ لكَ؟

- Ne dediğini bilmek istiyorum.
أود أن أعرف ماذا قالهُ

Ve şimdi ne dediğini hatırlıyorum.
وأتذكر ما قالهُ الآن.

- Bana ne dediğini söyle?
ما الذي قالهُ ؟ لم يقُل شيئاً

- Seni neden oraya götürdüğümü... - ...sana ne söylediğini hatırlamıyor musun?
-لا تتذكرين لما أخذتكِ إلى هناك, وما الذي قالهُ لكِ؟

O adamların söylediklerine kulak asma. Onlar sadece hikaye.
لاتخافْ مما قالهُ هولاءِ الرجالْ.