| Gerçek babasını bulmak için daha fazla uğraşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد ان يقضي بعض الوقت ليجد أبيه الحقيقي |
| Ağzından laf almaya çalıştım ama yalnızca seninle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | حاولت أن أعرف بخصوص ماذا, لكنه قال أنه يريد التحدث معك وحدك |
| Ailemin orada bir uçağı var. Billy bir yere gitmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | طائرة العائلة تقبع هناك لقد قال أنه يريد الطيران لمكان ما |
| Yeni çocuk olduğumdan beri nasıl girdiğimi bilmek istediğini söylemişti. | Open Subtitles | لانني الرجل الجديد قال أنه يريد مني أن أعلم فيما أورط نفسي فيه |
| Dün internette konuştuk. Galiba ayrılmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد تحدثنا عبر الكاميرا الليلة الماضية وأعتقد أنه قال أنه يريد أن ينفصل عني |
| Fakat Tabby, o sadece biraz eğlenmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لكن تيبى هو قال أنه يريد فقط بعض التسلية |
| Bu sabahki uyuşturucu bağımlısı göz yuvalarımı yemek istediğini söyledi, onu da sayıyorum çünkü elbise gözlerimi yuvalarından fırlamış gibi gösteriyor. | Open Subtitles | مدمن العقار هذا الصباح قال أنه يريد أكل عيني والذي أحتسبها لأن هذا الفستان جداً يُبديهم بارزة |
| Başka biriyle görüşmediğimden emin olmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد التأكد من أني لا أواعد أحد آخر |
| Okulun ilk günü için güzel bir uyku çekmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال أنه يريد أن يحظي بنوم جيد لليوم الأول للعوده للمدرسه غداً |
| Onun için ne anlama geldiklerini göstermek istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يظهر للجميع ما الذي يعنونه له |
| Sahip olup olabileceği tek çocuğu görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يرى الطفل الوحيد الذي أنجبه يوماً |
| Alok yeni yıla beraber girmek istediğini söyledi bu yüzden yeni bir elbise aldım ve saçımı yaptırdım. | Open Subtitles | ألوك قال أنه يريد قضاء العام الجديد معاً لذا أشتريت فستان جديد وسرحت شعري |
| Psi-op. personel dosyalarını istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد الملفات الشخصية للعاملين بالعمليات النفسية. |
| Artık çocuklarıyla zaman geçirmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يبدأ بقضاء الوقت مع الأطفال من حين لآخر |
| Üç şey istediğini söyledi: Birkaç kadın, birkaç erkek ve biraz banyo tuzu. | Open Subtitles | قال أنه يريد ثلاثة أشياء بضعة فتيات، بعض الرجال وملح استحمام |
| Para akışını devam ettireceğini ama gitmemi istediğini söyledi piç. | Open Subtitles | قال أنه يريد مني أن أبدأ في حياة جديدة وخاصة بي لكن اللعين كان يريد رحيلي فحسب |
| Onları korkutmak istediğini söyledi ve bunun için silahı da vardı. | Open Subtitles | قال أنه يريد إخافتهن و كان معه مسدس لفعل ذلك |
| İsa'nın onu affetmesini istediğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد قال أنه يريد أن يغفر المسيح له |
| Onların birbirlerini öldürmelerini istediğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يقتل أحدهما الآخر |
| Onların birbirlerini öldürmelerini istediğini söylemişti. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يقتل أحدهما الآخر |
| Benimle birlikte olmak istediğini ama olamadığını, durumun karışık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قال أنه يريد أن يكون معى لكنه لا يستطيع، فالأمر معقد |
| Daha fazla müşteri istediğini söylüyordu, ben de nefes almamız gerektiğini. Kalabalıkta göze çarpmasını sağlayacak bir çözüm buldum. | Open Subtitles | هو قال أنه يريد المزيد من الزبائن فقلت له نحن نريد أن نتنفس فكرت بطريقة تجعله واقفاً بين الزحام |