| Çocuğu bulmadan önce içeriye girersek ikisini de kaybedebiliriz. | Open Subtitles | إذا ذهبنا في قبل أن نجد الطفل فقد نفقدهما معاً |
| Savaşacak başka bir şey bulmadan önce söyle bana o kaltağı öldürmeye hazır mısın? | Open Subtitles | لذا قبل أن نجد شيئاً آخر نتشاجر بسببه أخبرني أأنت مستعد لقتل ابن العاهرة هذا؟ |
| Bu, biz Piershal'ı bulmadan önce işbirliği yapmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لك لتتعاون معنا " قبل أن نجد " بيرسال |
| Tom evin yakınında bir iş bulana kadar 12 iş teklifini reddetti. | Open Subtitles | و عدد الوظائف التي قدمت إلي توم قبل أن نجد واحد قريب من المنزل |
| Ondan kurtulmanın yolunu bulana kadar burada takılı kaldık. Albay Caldwell. | Open Subtitles | ولن نبارح مكاننا قبل أن نجد وسيلة للتخلص منه |
| Tekerlekler bir çıkış yolu bulamadan çamura saplanır. | Open Subtitles | أولئك المرتزقة سيعثرون علينا عالقين في الطين قبل أن نجد طريقة |
| Adamım, gidelim buradan. Olmaz, ahbap. Bay Hankey'i bulmadan olmaz. | Open Subtitles | ــ لِنخرج من هنا (ــ لا يمكننا قبل أن نجد السيّد (هانكي |
| Paranın kaynağını bulmadan önce pislik herifler iş birliğine yanaşmayacaklardır ama eninde sonunda aradığımızı bulacağız. | Open Subtitles | سيأخذ هذا بعض الوقت هؤلاء البؤساء ليسوا متعاونين قبل أن نجد مصدر الأموال - لكننا نعلم ماذا سيجدون |
| Biz ışığı bulmadan önce, evliliğimizin bittiğini sanıyorduk. | Open Subtitles | rlm; قبل أن نجد ضوء الإيمان، rlm; بدا وكأن زواجنا قد انتهى. |
| - Dün sabah, şeyi bulmadan önce... | Open Subtitles | ..صباح الأمس .. قبل أن نجد -نعم .. |
| Umarım Cordelia'yı bulmadan önce bir tane daha görmezsin çünkü ona bir şey olursa, yani kötü bir şey ben de bir aydınlanma yaşayabilirim. | Open Subtitles | آمل ألا يكون عندك واحد قبل أن نجد (كورديليا) لأنه لو حدث شىء لها ربما فقط سيكون لدىّ عيد ظهور |
| Bunu Megan'ın cesedini bulmadan önce aklında tut. | Open Subtitles | أبقي ذلك في بالكِ قبل أن نجد جثّة (مايجن) ، دعينا نذهب هذا ضيّق جداً، يا رجل! |
| Burada olduğun son sefer, biz doğruyu bulmadan önce ifadeni en az dört defa değiştirdin. | Open Subtitles | -آخر مرة كنتِ فيها هنا, تغيرت قصتك أربع مرات قبل أن نجد الحقيقة. -أعدك, (ميغيل مونتيز) هو الرجل المنشود. |
| Atımın nalı düştü. Bir nalbant bulana kadar 5 mil topalladık. | Open Subtitles | حصاني فقد حدوة,عرجنا 5أميال قبل أن نجد حداداً |
| Gaz bulutunu bulana kadar kaç defa sıçrayacağız? | Open Subtitles | كم عدد المرات قبل أن نجد السُديم ؟ |
| Kızımızı bulana kadar sakinleşmeyeceğiz. | Open Subtitles | لا. لن نهدأ قبل أن نجد إبنتنا . |
| Katili bulamadan bıraktığım için üzgünüm. Düşünüyordum da- | Open Subtitles | آسفة أنني غادرتُ قبل أن نجد القاتل، في الواقع كنتُ أفكّر... |
| Gazeteci arkadaşın, biz saldırganı bulamadan tehlikeye düşerse... | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ولو وقعت صديقتك المُراسلة بمُشكلة قبل أن نجد مُطلق النار... |
| - Hazineyi bulmadan olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن نجد الكنز ماذا؟ |
| - Bauer'ı bulmadan olmaz. | Open Subtitles | ليس قبل أن نجد (باور) |