| - Dediğimi unut. - daha önce de fırsatların oldu. | Open Subtitles | انس انى قلت اى شئ كان عندك الفرصة قبل الآن |
| Görünüşe göre daha önce federallerle yüzyüze geldin. Finans sayfalarını okumuyor musun? | Open Subtitles | ــ لقد قابلتهم قبل الآن, فهمتْ ــ ألم تقرأ النشرات الماليه ؟ |
| Polise neden daha önce haber vermediğimizi açıklamamız gerekecek. | Open Subtitles | يجب أن نختلق سببا ، لمَ لم يتم إخبار الشرطة قبل الآن |
| şimdiye kadar bir Goa'uld gemisine saldırı düzenleyebilecek bir aracımız yoktu. | Open Subtitles | أكثر من ذلك قبل الآن لم نستطيع أبدا بدأ هجوم ضد سفن الجواؤلد |
| Pilot kapıyı açacak olsaydı bunu şimdiye kadar çoktan yapardı. | Open Subtitles | إن أراد الطيار فتح الباب لكان فتحه قبل الآن |
| Ve özür dilerim. Bundan önce hazır değildim. | Open Subtitles | الأمر فقط ، كما تعلم لم أكن مستعدة قبل الآن |
| Evet. İnsanlara güvenemezsin. Şimdiye öğrenmiş olmam gerekirdi. | Open Subtitles | فعلا, من الصعب الثقة بالأشخاص لم اتعلم هذا قبل الآن |
| Biraz ayıp oldu, daha önce... tanışamadığımız için. | Open Subtitles | كان من غير اللائق منا ألّا نعرّف عن أنفسنا قبل الآن |
| Bu da onun son konuşması oldu... ama tabii bunu daha önce size söyleyemezdim. | Open Subtitles | وكان هذا آخر حديث لها لكن لا أستطيع إخبارك هذا قبل الآن |
| -Ruhları daha iyi bir yere gidecek. -Bunu daha önce de duymuştum. | Open Subtitles | أرواحهم ستذهب إلى مكان أفضل سمعت ذلك قبل الآن |
| Biliyor musun, daha önce hiç yurt dışına çıkmamıştım. | Open Subtitles | تعلمين, أنا لم أخرج خارج البلاد أبداً قبل الآن |
| Neden daha önce söylemedin bana? Seninle konuşan sosyal görevlinin sanki seni tanıyor gibi olduğunu söylemiştin önceden. | Open Subtitles | لماذا لم تخبريني قبل الآن ؟ قلتي بأن الأخصائية الاجتماعية تحدثت معك و كأنها تعرفك |
| Atak modunda iken daha önce bu hıza hiç çıkmamıştık. | Open Subtitles | إننا لم نفكر قط فى أن نصل لسرعة كهذه قبل الآن حتى أثناء العمليات الهجومية |
| Bunu daha önce farketmediğime inanamıyorum. Boş ver gitsin. Ben Shirley ile çalışmaya gidiyorum. | Open Subtitles | لا أصدق إنني لم أرى ذلك قبل الآن سأذهب للدراسة مع شيرلي |
| Nathan şimdiye kadar buraya gelmiş olmalıydı. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنا أعتقد أن ناثان يجب أن تكون هنا قبل الآن. |
| Üç sene önce ayrıldın. şimdiye kadar başka bir iş bulursun sanmıştım. | Open Subtitles | لقد استقلت قبل ثلاث سنوات، وظننتك ستجد شيء آخر قبل الآن |
| Çünkü şimdiye kadar hayatları buna bağlı değildi. | Open Subtitles | لأن حياتهما لم تكن مرهونة بأداء العملية قبل الآن |
| Hayatıma bir yön verecek olsaydım şimdiye kadar çoktan vermiştim. | Open Subtitles | لو كنت سأغير حياتي، لكنت قد فعلت قبل الآن. |
| Bundan önce hazır değildim. | Open Subtitles | لم أكن مستعدة قبل الآن |
| önceden dört Sherman ele geçirmişler. | Open Subtitles | كانوا قد حصّلوا قبل الآن على أربعة شيرمان |
| Görevlerim şu andan önce bırakıp gitmeme izin vermedi. | Open Subtitles | واجباتي لم تسمح لي أن أفلت قبل الآن |